20. Ceza Dairesi 2018/4759 E. , 2019/1442 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında devam eden yargılama sırasında aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu gerekçesiyle Osmaniye 6. Asliye Mahkemesi"nin 2015/682 esas, 2016/73 karar sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/01/2018 tarihli ve 2017/407 esas, 2018/11 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 05/07/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 26.06.2014 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2014/12934 soruşturma, 2014/326 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği,
2- Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 29.12.2014 tarihinde Osmaniye Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 30.04.2015 tarihli yazısında görüşmeye gelmediği gerekçesiyle dosyasının kapatılarak Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
3- Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 16/09/2015 tarihli ve 2014/12934 soruşturma, 2015/4077 esas ve 2015/3649 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı,
4- Osmaniye 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.01.2016 tarihli 2015/682 esas ve 2016/73 sayılı kararıyla sanık hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın sanığa tebliğ edildiğine dair evrakın dosyada bulunmadığına, itiraz süresi beklenmeden tali karar fişi düzenlenerek denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderildiği, bu nedenle sanığın erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından uyarılmış olduğunun kabul edilemeyeceği ve kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın yöntemince kesinleşmediğinden bahisle durma kararı verildiği,
5- Şüpheli ... hakkında 26.01.2016 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 06/07/2017 tarihli ve 2016/4330 soruşturma, 2017/1865 esas ve 2017/1562 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/01/2018 tarihli ve 2017/407 esas, 2018/11 sayılı kararı ile aralarında fiili ve hukuki bağlantı olduğu gerekçesiyle Osmaniye 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/682 esas, 2016/73 karar sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ... hakkında devam eden yargılama sırasında, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle Osmaniye 6. Asliye Mahkemesi"nin 2015/682 esas, 2016/73 karar sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/01/2018 tarihli ve 2017/407 esas, 2018/11 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 16. maddesinde yer alan, "(1)Yukarıdaki maddelere göre her biri değişik mahkemelerin yetkisi içinde bulunan bağlantılı ceza davaları, yetkili mahkemelerden herhangi birisinde birleştirilerek görülebilir.
(2) Bağlantılı ceza davalarının değişik mahkemelerde bakılmasına başlanmış olursa, Cumhuriyet savcılarının istemlerine uygun olmak koşuluyla, mahkemeler arasında oluşacak uyuşma üzerine, bu davaların hepsi veya bir kısmı bu mahkemelerin birinde birleştirilebilir" hükmü karşısında, Osmaniye 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26/01/2016 tarihli ve 2015/682 esas, 2016/73 sayılı durma kararının 25/03/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, anılan mahkemeden dosyaların birleştirilmesi için muvafakat istenmediği olayda birleştirme kararı verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde re"sen birleştirilme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir’ denilerek Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.01.2018 tarihli 2017/407 esas ve 2018/11 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
5271 sayılı CMK"nın "Bağlantı kavramı" başlıklı 8. maddesi; "(1) Bir kişi, birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır. (2) Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır" şeklinde, anılan Kanun"un "Davaların birleştirilerek açılması" başlıklı 9. maddesi; "Bağlantılı suçlardan her biri değişik mahkemelerin görevine giriyorsa, bunlar hakkında birleştirilmek suretiyle yüksek görevli mahkemede dava açılabilir" biçiminde düzenlenmiştir.
Anılan Kanun"un "Geniş bağlantı sebebiyle birleştirme" başlıklı 11. maddesinde; mahkemenin, bakmakta olduğu birden çok dava arasında bağlantı görmesi halinde, bu bağlantı 8. maddede gösterilen türden olmasa bile, birlikte bakmak ve hükme bağlamak üzere bu davaların birleştirilmesine karar verebileceği hüküm altına alınmıştır.
Yine anılan Kanun"un "Görülmekte olan davaların birleştirilmesi ve ayrılması" başlıklı 10. maddesi; "(1) Kovuşturma evresinin her aşamasında, bağlantılı ceza davalarının birleştirilmesine veya ayrılmasına yüksek görevli mahkemece karar verilebilir.
(2) Birleştirilen davalarda, bu davaları gören mahkemenin tâbi olduğu yargılama usulü uygulanır.
(3) İşin esasına girdikten sonra ayrılan davalara aynı mahkemede devam olunur" şeklindedir.
Aynı Kanun"un "Bağlantılı suçlarda yetki" başlıklı 16. maddesi;
"(1) Yukarıdaki maddelere göre her biri değişik mahkemelerin yetkisi içinde bulunan bağlantılı ceza davaları, yetkili mahkemelerden herhangi birisinde birleştirilerek görülebilir.
(2) Bağlantılı ceza davalarının değişik mahkemelerde bakılmasına başlanmış olursa, Cumhuriyet savcılarının istemlerine uygun olmak koşuluyla, mahkemeler arasında oluşacak uyuşma üzerine, bu davaların hepsi veya bir kısmı bu mahkemelerin birinde birleştirilebilir.
(3) Uyuşulmazsa, Cumhuriyet savcısı veya sanığın istemi üzerine ortak yüksek görevli mahkeme birleştirmeye gerek olup olmadığına ve gerek varsa hangi mahkemede birleştirileceğine karar verir.
(4) Birleştirilmiş olan davaların ayrılması da bu suretle olur." biçimindedir.
Ceza Genel Kurulu"nun 11/07/2014 tarihli ve 2014/5-52 esas, 2014/354 sayılı kararında da belirtildiği üzere; CMK"nın 8. maddesinin birinci fıkrasında; bir kişinin birden fazla suçtan sanık olması veya bir suçta birden fazla sanık bulunması şeklinde dar bağlantı tanımlanmış, maddenin ikinci fıkrasında da, suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiillerinin de bağlantılı suç sayılacağı belirtilerek, bu halde de fiiller arasında bağlantının varlığı kabul edilmiştir. Kanunun 11. maddesinde ise geniş bağlantı tanımlanmıştır. Bu hüküm uyarınca, yapılan yargılamada mahkemece bakılmakta olan birden fazla dava arasında bağlantının saptanması halinde, bu bağlantı 8. maddede gösterilen türden olmasa dahi, yargılamanın birlikte yapılarak hükme bağlanması için davaların birleştirilmesine karar verilebilecektir. Maddede, ne tür bağlantıların bu kapsamda değerlendirileceği yönünde bir sınırlandırmaya yer verilmemiş, yalnızca mahkemenin bakmakta olduğu birden çok davada bağlantı görmesi yeterli kabul edilmiştir. Bu hükmün amacı, görülmekte olan uyuşmazlıkların birlikte yargılanmasında ve karara bağlanmasında yarar bulunmasıdır. Bu şekilde tüm delillerin birlikte değerlendirilerek, daha adil bir kararın verilmesi ve verilecek hükümlerde muhtemel değerlendirme hatalarının engellenmesi hedeflenmiştir. Görüldüğü gibi, ceza muhakemesinde genel kural, açılan her dava üzerine ayrı bir yargılamanın yapılmasıdır. Ancak, uyuşmazlıklar arasında bağlantı olduğu zaman, bağlantının özelliği gereği bu kuraldan ayrılınabilmektedir. Bağlantılı davalar ayrı ayrı görülebileceği gibi, birleştirilerek de görülebilecek olup, istisnai hallerden biri olan yargılamaların birleştirilmesi kararı verilebilmesi için; davalar arasında bağlantı olmalı, davaların birleştirilmesinde yarar görülmeli, birleştirme yasağı söz konusu olmamalıdır.
Kanun koyucu, açılan her dava üzerine ayrı yargılama yapılmasını kural olarak benimseyip istisnai durumlarda davaların birleştirilebileceğini hüküm altına alırken, birleştirmede fayda bulunup bulunmadığının her olayda araştırılmasını yargılamayı yürüten hakime bırakmış, istisnaen de, yargılamaların birleştirilip birleştirilmeyeceğini kendisi tayin etmiştir. Örneğin 4483 sayılı Kanun"un 10. maddesinde yer alan; “Bu kanun kapsamındaki suçların iştirak halinde işlenmesi durumunda memur olmayan, memur olanla; ast memur üst memur ile aynı mahkemede yargılanır” şeklindeki hükümle birleştirme zorunluluğu vurgulanırken, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 30/2. maddesi uyarınca sanıkların yargılama sırasında başka suçları olduğu anlaşılsa dahi davaların birleştirilerek görülemeyeceği, benzer şekilde 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 346/1. maddesi uyarınca İcra Mahkemelerinin yetkisine giren ceza davalarının diğer davalarla birleştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Birleştirme zorunluluğu ya da birleştirme yasağının söz konusu olmadığı diğer durumlarda, mahkemelerce görülmekte olan davalar arasında bağlantı olduğu tespit edildiğinde bu davalar birleştirilebilecektir. Fakat birleştirme zorunlu olmayıp tamamen mahkemenin takdirine bırakılmıştır.
Bu nedenle sanık ile ilgili verilen durma kararı tedavi ve denetim süresinin tamamlanıp tamamlanmaması şartına bağlı tutulmuş olup yargılamanın geçici olarak tatil edildiği bir dosya ile menfaat bulunmadığı halde birleştirilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D-Karar:
Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden;
Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.01.2018 tarihli 2017/407 esas ve 2018/11 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun
yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.