Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2013/488
Karar No: 2014/90

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/488 Esas 2014/90 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve imar kirliliğine neden olma suçundan bir yıl hapis cezası verilen sanığın yerel mahkemenin hükmünü temyiz etmesi sonucu Yargıtay 4. Ceza Dairesince bozulan hüküm, yerel mahkeme tarafından açıklanması gereken yeni bir hüküm olmadan onanmıştır. Bu nedenle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, direnme hükmünün usul ve kanuna uygun olarak hüküm kurulmaması nedeniyle bozulmasına karar vermiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184/1, 62, 50/1-a, 52/2; 5271 sayılı CMK'nun 231/5, 230, 232.
Ceza Genel Kurulu         2013/488 E.  ,  2014/90 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ESKİŞEHİR 6. Asliye Ceza
    Günü : 26.02.2013
    Sayısı : 1014-147

    imar kirliliğine neden olma suçundan sanık Ş.. K.."ın 5237 sayılı TCK’nun 184/1. maddesi uyarınca bir yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30.01.2008 gün ve 82-53 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 11.05.2010 gün ve 9203-9665 sayı ile;
    “Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve TCY"nın 7/2 madde ve fıkrası uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Yasanın 562. maddesinin 1. fıkrası ile CYY"nın 231/5. madde ve fıkrasında öngörülen, hükmolunan cezanın geri bırakılması sınırının iki yıla çıkarılması ve söz konusu 562. maddesinin 2. fıkrası ile de CYY"nın 231/14. madde ve fıkrasındaki, suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunluluğu” nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma kararına uyan yerel mahkeme tarafından 29.07.2010 gün ve 320-406 sayı ile; sanığın 5237 sayılı TCK’nun 184/1, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına, kamu zararı giderilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş,
    Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 02.10.2012 gün ve 20996-19215 sayı ile;
    “Sanığa yüklenen imar kirliliğine neden olma suçunun kişilere ve kamu idaresine karşı doğrudan bir zarara yol açtığının kanıtlanmamış bulunması ve ruhsatsız yapının eski hale getirilmesinin ise ancak TCK"nın 184/5. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması bakımından gözetilebilecek olması karşısında, sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunun uygulanma koşullarının bu doğrultuda değerlendirilmesi gerekirken, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK"nın 231. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkeme ise 26.02.2013 gün ve 1014-147 sayı ile;
    “İmar kirliliğine neden olma suçu TCK"nun 184. maddesinde düzenlenmiştir. Aynı maddenin 5. fıkrası " kişinin ruhsatsız yada ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına veya ruhsatına uygun hale getirmesi halinde mahkum olunan cezanın bütün sonuçları ile ortadan kaldırılacağı"nı da düzenlemiştir. Bu hali ile fiil özel bir etkin pişmanlık hali ve kamu zararının giderimi yöntemini benimsemiştir. Düzenlenen bu maddeye göre kamu zararının ön görülen biçimlerde giderilmesi halinde hükmolunan ceza zaten bütün sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmak durumundadır. CMK"nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarından bir tanesi de kamu zararının giderilmiş olmasıdır. Sanığın imar durumuna aykırı hususu gidermemesi halinde durumun eski hale getirebilmesi adına kamunun yapacağı maddi masraf olacağı, bu hususun kamunun maddi zararı olarak ortaya çıkmış olduğu açık olup, giderilmeyen bu zarar nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin olanaklı olmadığı düşünülmektedir” gerekçesiyle önceki hükümde direndiğini belirtmiş, ancak herhangi bir hüküm kurmamıştır.
    Bu hükmün de katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C. Başsavcılığının 21.06.2013 gün ve 168180 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nun 231/5. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yasal ve yeterli olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, önceki hükümde direnilmesine karar vermekle yetinen yerel mahkemenin, hüküm fıkrasını yeniden kurma zorunluluğu bulunup bulunmadığı hususu, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak öncelikle ele alınıp değerlendirilmelidir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yerel mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılamada ilk hükümde direnilmesine karar verildiği, ancak hem kısa kararda, hem de gerekçeli kararda yeni bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.
    Yargıtay’ın istikrarlı uygulamalarına göre; bir hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından, yerel mahkemelerce direnme kararı verilirken, 5271 sayılı CMK’nun 230, 231 ve 232. maddelerine uygun yeni bir hüküm kurulması zorunlu olup, aksi hâl 1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 308. maddesi uyarınca mutlak hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
    Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı üzere, CMK’nun 230 ve 232. maddeleri uyarınca, aynı kanunun 223. maddesine göre verilen hükmün ne olduğu hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmeli, bozulmakla tamamen ortadan kalkan ve infaz yeteneğini yitiren önceki hükme atıf yapılmasıyla yetinilmemeli, onandığı takdirde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte yeni bir hüküm verilmelidir. Nitekim, Ceza Genel Kurulunun 12.05.1998 gün ve 104-171, 01.04.2008 gün ve 42-69 ile 29.09.2009 gün ve 125-207 sayılı kararlarında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Somut olayda yerel mahkemece, belirtilen ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, bozulmakla ortadan kalkan önceki hükümde direnilmesine karar verildikten sonra, 5271 sayılı CMK’nun 230 ve 232. maddeleri uyarınca verilen kararın ne olduğu ve hükümde bulunması zorunlu olan “sonuç (hüküm)” kısmı eksik bırakılmıştır.
    Bu itibarla, sair yönleri incelenmeyen direnme hükmünün belirtilen bu usuli nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2013 gün ve 1014-147 sayılı direnme hükmünün, usul ve kanuna uygun olarak hüküm kurulmaması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.02.2014 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi