Esas No: 2018/526
Karar No: 2021/3951
Karar Tarihi: 21.09.2021
Danıştay 8. Daire 2018/526 Esas 2021/3951 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/526
Karar No : 2021/3951
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
1- Davacı tarafından, Sicil: … sayılı ruhsat sahasına ait olmak üzere, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmelik kapsamında yeterlilik belgesine sahip … Maden İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından hazırlanarak, Maden Kanunu'nun 29. maddesi kapsamında davalı idareye ibraz edilen evraktan, imâlât haritasının sahanın son durumunu yansıtmadığı gerekçesiyle, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrası ilgi tutularak, 3213 sayılı Maden Kanununun 10. maddesi uyarınca bir yıl beyanda bulunmama cezası verilmesine yönelik … tarih ve … sayılı işlem ile,
2- İşlemin dayanağı olan Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrasının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu işlemle davacıya Maden Kanunun 10. maddesi kapsamında bir yıl hak mahrumiyeti cezası verildiği, ancak bu maddeye göre hak mahrumiyeti cezası verilebilmesi için, gerçek dışı veya yanıltıcı beyanın tespit edilmesi, beyanı veren teknik elemanın uyarılması, uyarıya rağmen üç yıl içinde aynı fiilin işlenmesi halinin gerçekleşmesi gerektiği, somut olayda uyarı yapılmaksızın, doğrudan bir yıl hak mahrumiyeti cezası verildiği, keza yönetmeliğin bu kapsamda kanuna aykırı biçimde bu şekilde düzenlendiği, idarenin ikinci el düzenlemesiyle ceza ihdas edilemeyeceği, davalı idarenin tesis ettiği işlemde Maden Kanunu 10. maddesi uyarınca ceza uygulandığı belirtilmesine rağmen, işleme yapılan itiraza verilen cevapta, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrasına göre işlem tesis edildiğinin bildirildiği, bu hususun işlemi açıkça hukuka aykırı hale getirdiği iddialarıyla dava açılmıştır.
DAVALININ SAVUNMASI :
Uluslararası standartlarda madencilik faaliyetleri yapılmasına yönelik olarak, maden ocaklarında konusunda uzman ve yeterli sayıda mühendis çalıştırılmasını ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne verilecek rapor, proje ve her türlü teknik belgenin yetkin mühendislerce hazırlanmasını ve bu kişilere yeterlik belgesi verilmesini sağlamak amacıyla Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmeliğin yürürlüğe konulduğu, somut olayda, Sicil: … sayılı ruhsat sahasının mahallinde tetkikinden, davacının imzasıyla sunulan imâlât haritasının arza uygun olmadığının tespit edildiği ve mevzuat gereği dava konusu işlemin tesis edildiği, dava konusu işlem ve düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 3. maddesinde ''Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler: (Ek: 4/2/2015-6592/2 md.) (Değişik:14/2/2019-7164/5 md.) Genel Müdürlükçe yetkilendirilen, bu Kanun kapsamında Genel Müdürlüğe verilmesi gereken rapor, proje ve her türlü teknik belgeyi hazırlamaya yetkili ve bunlardan sorumlu olan, şirket hisselerinin yarısından fazlasının sahibinin mühendis olduğu ya da bünyesinde nitelik ve nicelikleri yönetmelikle belirlenen mühendisler çalıştıran maden arama ruhsat sahibi veya işletmesi olan tüzel kişiler.'' olduğu belirtilmiş, yine aynı Kanunun 10. maddesinin son fıkrasında, ''(Ek fıkra: 4/2/2015-6592/6 md.) (Değişik fıkra:14/2/2019-7164/10 md.) Bu Kanun kapsamında tanımlanan işlemleri yapmak üzere kurulan yetkilendirilmiş tüzel kişiler Genel Müdürlükten yetki belgesi almakla yükümlüdür. Yetkilendirilmiş tüzel kişilere yetki belgesinin verilmesi, denetimi, uyarılması, yetki belgelerinin askıya alınması ve belgenin iptal edilmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.'' kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler İle İlgili Yönetmeliğin 2. maddesinde; Bu Yönetmeliğin, tüzel kişiler veya maden arama ya da işletmecilerinin Genel Müdürlükçe yetkilendirilmiş tüzel kişi olarak yetkilendirilmesi, denetimi, uyarılması, yetki belgelerinin askıya alınması, süresinin uzatılması ve iptal edilmesi, bu tüzel kişiliklerce hazırlanan rapor, proje ve her türlü teknik belgenin Genel Müdürlüğe verilmesi, çalıştıracakları elemanların nitelikleri ile ilgili hususları kapsayacağı öngörülmüş; 21. maddesinin 4. fıkrasında ise; Yetkilendirilmiş Tüzel Kişilere sözleşme ile hizmet veren kişi tarafından hazırlanan bilgi ve belgelerin doğru olmadığı ya da gerçeğe aykırı beyan içerdiğinin tespit edilmesi halinde ilgili kişiye bir yıl süre ile Kanunun 10 uncu maddesi gereğince beyanda bulunmama cezası verilerek ilgili meslek odasına bildirileceği, bu kişiler ile herhangi bir Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler arasında bir yıl süre ile yeniden sözleşme yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Yönetmeliğin, Maden Kanununun 10. maddesine uygun olarak hazırlandığı ve yürürlüğe konulduğu, bu itibarla söz konusu Yönetmeliğin iptal istemine konu 21. maddesinin 4. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kısım açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Bireysel işlem yönünden ise; Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrasında, "YTK’ya sözleşme ile hizmet veren kişi tarafından hazırlanan bilgi ve belgelerin doğru olmadığı ya da gerçeğe aykırı beyan içerdiğinin tespit edilmesi halinde ilgili kişiye bir yıl süre ile Kanunun 10 uncu maddesi gereğince beyanda bulunmama cezası verilerek ilgili meslek odasına bildirilir. Bu kişiler ile herhangi bir YTK arasında bir yıl süre ile yeniden sözleşme yapılamaz." düzenlemesine yer verilmiş olup, Kanunun 10. maddesinin 4. fıkrasında ise "(Değişik fıkra: 10/6/2010-5995/5 md.) Gerçek dışı veya yanıltıcı beyanda bulunmak suretiyle bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını engelleyen ve haksız surette hak iktisabına sebep olan teknik elemanlar uyarılır. Gerçek dışı veya yanıltıcı beyanların üç yıl içinde tekrarı halinde teknik elemanların bu Kanun gereğince yapacakları beyanlar bir yıl süreyle geçersiz sayılır. Fiilin her tekrarında hak mahrumiyeti uygulamasına devam edilir. Uygulanan uyarı ve hak mahrumiyeti, teknik elemanın bağlı bulunduğu mesleki teşekküle bildirilir." hükmüne yer verilmiştir. Davacıya bu hüküm kapsamında bir yıl hak mahrumiyeti cezası verilmişse de maddeye göre hak mahrumiyeti cezası verilebilmesi için, gerçek dışı veya yanıltıcı beyanın tespit edilmesi, beyanı veren teknik elemanın uyarılması, uyarıya rağmen üç yıl içinde aynı fiilin işlenmesi halinin gerçekleşmesi gerektiği, somut olayda ise ilgili maddeye aykırı biçimde uyarı yapılmaksızın, doğrudan bir yıl hak mahrumiyeti cezası verildiği görülmekle dava konusu edilen bireysel işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Sicil: … sayılı ruhsat sahasına ait olmak üzere, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmelik kapsamında … sayılı yeterlilik belgesine sahip … Mad. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından hazırlanarak, … gün … sayılı dilekçe ile davalı idareye ibraz edilen evraktan, Maden Kanununun 29. maddesindeki belgeler ekinde belirtilen imâlât haritasının sahanın son durumunu yansıtmadığı gerekçesiyle, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrası ilgi tutularak, 3213 sayılı Maden Kanununun 10. maddesi uyarınca bir yıl beyanda bulunmama cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile işlemin dayanağı olan Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 124'üncü maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hüküm altına alınmıştır.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun 3. maddesinde ''Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler: (Ek: 4/2/2015-6592/2 md.) (Değişik:14/2/2019-7164/5 md.) Genel Müdürlükçe yetkilendirilen, bu Kanun kapsamında Genel Müdürlüğe verilmesi gereken rapor, proje ve her türlü teknik belgeyi hazırlamaya yetkili ve bunlardan sorumlu olan, şirket hisselerinin yarısından fazlasının sahibinin mühendis olduğu ya da bünyesinde nitelik ve nicelikleri yönetmelikle belirlenen mühendisler çalıştıran maden arama ruhsat sahibi veya işletmesi olan tüzel kişiler.'' olduğu belirtilmiş yine Aynı Kanunun 10. maddesinde de ''(Ek fıkra: 4/2/2015-6592/6 md.) (Değişik fıkra:14/2/2019-7164/10 md.) Bu Kanun kapsamında tanımlanan işlemleri yapmak üzere kurulan yetkilendirilmiş tüzel kişiler Genel Müdürlükten yetki belgesi almakla yükümlüdür. Yetkilendirilmiş tüzel kişilere yetki belgesinin verilmesi, denetimi, uyarılması, yetki belgelerinin askıya alınması ve belgenin iptal edilmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.'' kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler İle İlgili Yönetmeliğin 2. maddesinde; Bu Yönetmeliğin, tüzel kişiler veya maden arama ya da işletmecilerinin Genel Müdürlükçe yetkilendirilmiş tüzel kişi olarak yetkilendirilmesi, denetimi, uyarılması, yetki belgelerinin askıya alınması, süresinin uzatılması ve iptal edilmesi, bu tüzel kişiliklerce hazırlanan rapor, proje ve her türlü teknik belgenin Genel Müdürlüğe verilmesi, çalıştıracakları elemanların nitelikleri ile ilgili hususları kapsayacağı öngörülmüş; 21. maddesinin 4. fıkrasında ise; Yetkilendirilmiş Tüzel Kişilere sözleşme ile hizmet veren kişi tarafından hazırlanan bilgi ve belgelerin doğru olmadığı ya da gerçeğe aykırı beyan içerdiğinin tespit edilmesi halinde ilgili kişiye bir yıl süre ile Kanunun 10 uncu maddesi gereğince beyanda bulunmama cezası verilerek ilgili meslek odasına bildirileceği, bu kişiler ile herhangi bir Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler arasında bir yıl süre ile yeniden sözleşme yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta Davacı; anılan Yönetmeliğin Kanun hükmüne aykırı olduğunu, idarenin düzenleme yetkisinin aşıldığını öne sürmektedir.
Düzenleyici işlemler, idarenin görev alanına giren konularda kamu idaresinin ve hizmetinin düzenli olarak işlemesini sağlamak amacıyla, üst normlara aykırı olmayan ve kanunların uygulamasını gösteren, idarenin asli yetkisine dayalı, genel ve tek yanlı idari tasarruflar olarak tanımlanmaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin, anılan Kanun Hükmü ile idareye verilen görev ve yetki çerçevesinde yürürlüğe konulduğu, dayanağı olan Kanun hükümlerine aykırı ya da onu aşan herhangi bir hüküm içermediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Yönetmeliğin, Maden Kanununun 10. maddesine uygun olarak hazırlandığı ve yürürlüğe konulduğu, bu itibarla söz konusu Yönetmeliğin iptal istemine konu 21. Maddesinin 4. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Davanın bireysel işleme ilişkin kısmına gelince:
Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrasında, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişilere sözleşme ile hizmet veren kişi tarafından hazırlanan bilgi ve belgelerin doğru olmadığı ya da gerçeğe aykırı beyan içerdiğinin tespit edilmesi halinde ilgili kişiye bir yıl süre ile Kanunun 10. maddesi gereğince beyanda bulunmama cezası verilerek ilgili meslek odasına bildirileceği, bu kişiler ile herhangi bir Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler arasında bir yıl süre ile yeniden sözleşme yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.
İnceleme konusu olayda Sicil: … sayılı ruhsat sahasında yapılan kontrolde, imalat haritasının sahanın son durumunu yansıtmadığının tespit edilmesi nedeniyle davacı hakkında … tarih ve … sayılı işlemle bir yıl beyanda bulunmama cezası verildiği, yapılan tespitin aksini ispat edecek herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı hususu dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı tarafından, Sicil: … sayılı ruhsat sahasına ait olmak üzere, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmelik kapsamında yeterlilik belgesine sahip … Maden İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından hazırlanarak, Maden Kanunu'nun 29. maddesi kapsamında davalı idareye ibraz edilen evraktan, imâlât haritasının sahanın son durumunu yansıtmadığı gerekçesiyle, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrası ilgi tutularak, 3213 sayılı Maden Kanununun 10. maddesi uyarınca bir yıl beyanda bulunmama cezası verilmesine yönelik … tarih ve … sayılı işlem ile işlemin dayanağı olan Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrasının iptali istenilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
Anayasanın 124'üncü maddesinde, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hüküm altına alınmıştır.
3213 Sayılı Maden Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, "Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler: (Ek: 4/2/2015-6592/2 md.) Genel Müdürlükçe yetkilendirilen, bu Kanun kapsamında Genel Müdürlüğe verilmesi gereken rapor, proje ve her türlü teknik belgeyi hazırlamaya yetkili, şirket hisselerinin yarısından fazlasının sahibinin mühendis olduğu ya da bünyesinde nitelik ve nicelikleri yönetmelikle belirlenen mühendisler çalıştıran maden arama ruhsat sahibi veya işletmesi olan tüzel kişiler ifade etmektedir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 10. maddesinin 4. fıkrasında, "(Değişik fıkra: 10/6/2010-5995/5 md.) Gerçek dışı veya yanıltıcı beyanda bulunmak suretiyle bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını engelleyen ve haksız surette hak iktisabına sebep olan teknik elemanlar uyarılır. Gerçek dışı veya yanıltıcı beyanların üç yıl içinde tekrarı halinde teknik elemanların bu Kanun gereğince yapacakları beyanlar bir yıl süreyle geçersiz sayılır. Fiilin her tekrarında hak mahrumiyeti uygulamasına devam edilir. Uygulanan uyarı ve hak mahrumiyeti, teknik elemanın bağlı bulunduğu mesleki teşekküle bildirilir." hükmüne ve 8. fıkrasında da; "(Ek fıkra: 4/2/2015-6592/6 md.) Bu Kanun kapsamında tanımlanan işlemleri yapmak üzere kurulan yetkilendirilmiş tüzel kişiler veya maden arama ya da işletmecileri, Genel Müdürlükten yetki belgesi almakla yükümlüdür. Yetkilendirilmiş tüzel kişiler ile maden arama ya da işletmecilerine yetki belgesinin verilmesi, denetimi, uyarılması, yetki belgelerinin askıya alınması ve belgenin iptal edilmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir." kuralına yer verilmiştir.
03.06.2016 tarih ve 29731 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler İle İlgili Yönetmeliğin, "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Yönetmeliğin amacı, tüzel kişiler veya maden arama ya da işletmecilerinin 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında Genel Müdürlüğe verilmesi gereken rapor, proje ve her türlü teknik belgeyi hazırlamak için, Genel Müdürlükçe tüzel kişilere yeterlik belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." hükmüne, "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde, "Bu Yönetmelik, tüzel kişiler veya maden arama ya da işletmecilerinin Genel Müdürlükçe yetkilendirilmiş tüzel kişi olarak yetkilendirilmesi, denetimi, uyarılması, yetki belgelerinin askıya alınması, süresinin uzatılması ve iptal edilmesi, bu tüzel kişiliklerce hazırlanan rapor, proje ve her türlü teknik belgenin Genel Müdürlüğe verilmesi, çalıştıracakları elemanların nitelikleri ile ilgili hususları kapsar." hükmüne ve "Dayanak" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Yönetmelik Maden Kanununun 10 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı yönetmeliğin, 21. maddesinin 4. fıkrasında "YTK’ya sözleşme ile hizmet veren kişi tarafından hazırlanan bilgi ve belgelerin doğru olmadığı ya da gerçeğe aykırı beyan içerdiğinin tespit edilmesi halinde ilgili kişiye bir yıl süre ile Kanunun 10 uncu maddesi gereğince beyanda bulunmama cezası verilerek ilgili meslek odasına bildirilir. Bu kişiler ile herhangi bir YTK arasında bir yıl süre ile yeniden sözleşme yapılamaz." hükmü bulunmaktadır.
Dava Konusu Yönetmelik Maddesinin İncelenmesi: Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler İle İlgili Yönetmeliğin, dava konusu edilen 21. maddesinin 4. fıkrasında "YTK’ya sözleşme ile hizmet veren kişi tarafından hazırlanan bilgi ve belgelerin doğru olmadığı ya da gerçeğe aykırı beyan içerdiğinin tespit edilmesi halinde ilgili kişiye bir yıl süre ile Kanunun 10 uncu maddesi gereğince beyanda bulunmama cezası verilerek ilgili meslek odasına bildirilir. Bu kişiler ile herhangi bir YTK arasında bir yıl süre ile yeniden sözleşme yapılamaz." hükmü yer almaktadır.
Davacı tarafça, yönetmeliklerin, yasa ve tüzüklerin uygulanmasını gösteren ve bunlara aykırı hükümler içermeyen düzenlemeler olduğu, Anayasamızın, 38. maddesi uyarınca, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerinin ancak yasayla konulacağı, dava konusu yönetmelik ile getirilen cezada belirtilen sebeplerle hukuka uygunluk bulunmadığı iddiası ile ilgili hükmün iptali gerektiği öne sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, gerek 3046 sayılı Kanun gerekse 3154 sayılı Kanun uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na, yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri düzenleme yetki ve görevi verilmiştir. 18/02/2015 tarihli Resmı Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6592 sayılı Kanunla değiştirilen 3213 sayılı Maden Kanunu ile birlikte yetkilendirilmiş tüzel kişilik kavramı getirilmiş ve bu konu ile ilgili olarak, Kanunun 3. maddesinde, "Yetkilendirilmiş tüzel kişiler: Genel Müdürlükçe yetkilendirilen, bu Kanun kapsamında Genel Müdürlüğe verilmesi gereken rapor, proje ve her türlü teknik belgeyi hazırlamaya yetkili, şirket hisselerinin yarısından fazlasının sahibinin mühendis olduğu ya da bünyesinde nitelik ve nicelikleri yönetmelikle belirlenen mühendisler çalıştıran maden arama ruhsat sahibi veya işletmesi olan tüzel kişiler." olarak tanımlanmış, Kanunun 10. maddesinin on birinci fıkrasında, "Bu Kanun kapsamında tanımlanan işlemleri yapmak üzere kurulan yetkilendirilmiş tüzel kişiler veya maden arama ya da işletmecileri, Genel Müdürlükten yetki belgesi almakla yükümlüdür. Yetkilendirilmiş tüzel kişiler ile maden arama ya da işletmecilerine yetki belgesinin verilmesi, denetimi, uyarılması, yetki belgelerinin askıya alınması ve belgenin iptal edilmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmü getirilmiş olup, belirtilen Kanun hükümleri çerçevesinde, Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler ile İlgili Yönetmelik, 03/06/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, uluslararası standartlarda madencilik faaliyetleri yapılmasına yönelik olarak, maden ocaklarında konusunda uzman ve yeterli sayıda mühendis çalıştırılmasını ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne verilecek rapor, proje ve her türlü teknik belgenin yetkin mühendislerce hazırlanmasını ve bu kişilere yeterlik belgesi verilmesini sağlamak amacıyla yürürlüğe giren dava konusu düzenlemede hukuka ve mevzuata aykırı yön bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düzenleyici işlemler, idarenin görev alanına giren konularda kamu idaresinin ve hizmetinin düzenli olarak işlemesini sağlamak amacıyla, üst normlara aykırı olmayan ve kanunların uygulamasını gösteren, idarenin asli yetkisine dayalı, genel ve tek yanlı idari tasarruflar olarak tanımlanmaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin, anılan Kanun Hükmü ile idareye verilen görev ve yetki çerçevesinde yürürlüğe konulduğu, dayanağı olan Kanun hükümlerine aykırı ya da onu aşan herhangi bir hüküm içermediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Yönetmeliğin, Maden Kanununun 10. maddesine uygun olarak hazırlandığı ve yürürlüğe konulduğu, bu itibarla söz konusu Yönetmeliğin iptal istemine konu 21. maddesinin 4. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dava Konusu Bireysel İşlemin İncelenmesi:
Davacıya yukarıda aktarılan hüküm kapsamında bir yıl hak mahrumiyeti cezası verilmişse de maddeye göre hak mahrumiyeti cezası verilebilmesi için, gerçek dışı veya yanıltıcı beyanın tespit edilmesi, beyanı veren teknik elemanın uyarılması, uyarıya rağmen üç yıl içinde aynı fiilin işlenmesi halinin gerçekleşmesi gerektiği, somut olayda ise ilgili maddeye aykırı biçimde uyarı yapılmaksızın, doğrudan bir yıl hak mahrumiyeti cezası verildiği görülmekle, dava konusu edilen … tarih ve … sayılı bireysel işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ve iptali gerektiği sonucuna varılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin 21. maddesinin 4. fıkrasının iptali isteminin REDDİNE;
2. … tarih ve … sayılı dava konusu bireysel işlemin İPTALİNE;
3. Dava, kısmen ret, kısmen iptal ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL'nin ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş olması sebebiyle davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin ve dava konusu Yönetmelik hükmünün iptali istemi reddedildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
21/09/2021 tarihinde oybirliği karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.