23. Ceza Dairesi 2016/12177 E. , 2016/10273 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-f, 158/1-son, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince ikişer kez 2 yıl 1 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/01/2016 tarihli ve 2015/122 esas, 2016/5 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 31/07/2016 gün ve 6926-2016-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2016 gün ve 2016/327461 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
Sanığın, mağdur ,,,,"a ait Facebook şifresini kırarak arkadaş listesinde bulunan .... ve .... isimli mağdurlardan kontör istemek suretiyle mağdurları zarara uğrattığının iddia edildiği olay nedeniyle yapılan yargılama sonucunda, kontör gönderilen telefonun sanık adına kayıtlı olması, sanığın kontörlerin kendisine geldiğini kabul etmesi, telefonun başkası tarafından kullanıldığına yönelik bir savunmasının bulunmaması dikkate alınarak sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın aşamalarda değişmeyen savunması, mağdurlar.... ve .... ile erişim sağlayan internet abonesinin IP bilgilerine ilişkin bir tespit bulunmadığı gibi sanığa atılı suçun Amerika Birleşik Devletleri makamları açısından hafif sayılabilecek suçlardan olduğu ve istinabe talebinin reddedilebileceğinin Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce belirtilmesi karşısında, suça konu işlemlerin yapıldığı IP numarasının tespit edilemediği ve sanığın mağdur ,,,,"a ait Facebook şifresini kırarak atılı suçu işlediğine dair başkaca delil de bulumadığı gözetilmeden, sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı biçimde mahkumiyetine hükmolunmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın müşteki ,,,,"un Facebook hesabını ele geçirip bu hesaptan müşteki ,,,,"muş gibi diğer müştekiler.... ve .... ile yazışarak onlardan kontör talep ettiği, her iki müştekinin de sanığı müşteki ,,,, zannederek sanık adına kayıtlı 0506 224 04 25 numaralı telefon hattına 20"şer TL"lik kontör gönderdikleri, sanığın bu surette nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda; kontör gönderilen telefonun sanık adına kayıtlı olması, sanığın kontörlerin kendisine geldiğini ve kullandığını kabul etmesi, telefonun başkası tarafından kullanıldığına yönelik bir savunmasının bulunmaması dikkate alındığında, sanığın dolandırıcılık eyleminin sabit olduğu, kaldı ki müştekiler Muzaffer ve Hakkı ile erişim sağlayan internet abonesinin IP bilgilerine ilişkin tespitin yapılması istenilmiş olmasına rağmen ABD iç hukukundan kaynaklanan bir takım değerlendirmeler nedeni ile yapılamadığı, bununla birlikte IP bilgilerine ilişkin tespitin yapılamamış olmasının sanık tarafından eylemin gerçekleştirildiğine ilişkin sübuta bir katkısının olmayacağı, sadece varsa sanık ile birlikte bu suça iştirak etmiş diğer kişilerin tespitini sağlayacağı anlaşıldığından, Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 11/01/2016 tarihli ve 2015/122 E., 2016/5 K sayılı kararına yönelik Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
Ancak, sanığın tüm aşamalarda “mağdurların uğradığı zarar miktarının bildirilmesi halinde ödemeye hazır olduğuna ilişkin” istikrarlı beyanları ve dosya içerisinde zarar miktarının net olarak tespit edilmemiş olması karşısında, zarar miktarının tespiti ile sanığa ödeyeceği yer ve ödemesi için makul bir süre verilmesi gerekirken, sanığın bu yöndeki taleplerinin dikkate alınmadığı, dolayısıyla sanığın etkin pişmanlık ve ceza miktarına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından faydalanma hakkının engellendiği değerlendirildiğinden, bu hususla ilgili olarak da kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.