Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2013/571
Karar No: 2014/88

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/571 Esas 2014/88 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2013/571 E.  ,  2014/88 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : TOKAT 2. Asliye Ceza
    Günü : 16.05.2013
    Sayısı : 92-285

    6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık A.. T.."ın aynı kanunun 13/1, 5237 sayılı TCK"nun 52, 53 ve 54. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 1.500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve müsadereye ilişkin, Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30.09.2010 gün ve 62-478 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 26.11.2012 gün ve 17924-35769 sayı ile;
    “CMK"nun 225/1. maddesi uyarınca hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında verilebileceğinden, sanık hakkında ruhsatsız bıçak taşımak suçundan dava açıldığı, olay yerinde bulunan ruhsatsız tabancayı taşımak suçundan kararı temyiz etmeyen sanık Kadir Al hakkında dava açıldığı, hükmü temyiz etmeyen Kadir Al"ın suç üstlenmekten cezalandırılmasına karar verildiği, sanık A.. T.. hakkında 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde düzenlenen ruhsatsız silah taşımak suçundan dava açılmadığı anlaşılmakla, sanık A.. T.. hakkında ruhsatsız tabanca taşımak suçundan iddianame tanzim ettirip sonucuna göre sanığın hukuki durumu tayini gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkeme ise 16.05.2013 gün ve 92-285 sayı ile;
    “...Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2010 tarih 2010/1199 E. nolu iddianamesi ile; 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanığın 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi gereğince cezalandırılması talebi ile mahkememize kamu davası açıldığı, açılan davanın mahkememizin 2010/318 Esas numarasına kaydedildiği, 20.05.2010 tarih 2010/318 E. 2010/292 K. sayılı karar ile bu dosyanın 2010/62 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, 30.09.2010 tarihli celsede ise birleşen dosyadaki iddianame ile ilgili olarak sanığın savunmasının tespit edilmiş olduğu” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar vermiştir.
    Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “onama” istekli 19.07.2013 gün ve 218679 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    Sanık K.A.hakkında kurulan hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup, inceleme sanık A.. T.. hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık Arif hakkında ruhsatsız ateşli silah taşımak suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle açılmış bir kamu davasının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 15.01.2010 gün ve 94-28 sayılı iddianamesi ile, sanık Arif hakkında yasak niteliğe sahip bıçak taşımak suçundan 6136 sayılı Kanunun 15/1, hakkındaki hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşen sanık Kadir hakkında ise ruhsatsız ateşli silah taşımak suçundan aynı kanunun 13/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açıldığı, yargılamanın Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/62 esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü,
    Yargılama sırasında yerel mahkemece sanık Arif hakkında ruhsatsız ateşli silah taşımak ve diğer sanık K.hakkında suç üstlenmek suçundan suç duyurusunda bulunulması üzerine, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2010 gün ve 1199-435 sayılı iddianamesi ile bu kez, sanık A. hakkında ruhsatsız ateşli silah taşımak suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesi, sanık K. hakkında ise suç üstlenme suçundan 5237 sayılı TCK"nun 207/1-1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açıldığı, Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesince 20.05.2010 gün ve 318-292 sayı ile, ceza davasının yerel mahkemenin 2010/62 esas sayılı dosyasında yürütülen dava ile birleştirilmesine karar verildiği,
    Yerel mahkemece 2010/62 esas sayılı dosyada görülen kamu davasının yargılaması sonucunda ise, sanık Arif hakkında ruhsatsız silah ve bıçak taşıma eylemlerinin bir bütün halinde ruhsatsız silah taşımak suçunu oluşturduğunun kabulü ile 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis ve 1.500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için, yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi istisnai hükümler dışında, kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Belirtilen kanunun 170. maddesinin 4. fıkrasında da; “iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
    CMK’nun 225. maddesi uyarınca da; “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” Bu düzenleme gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
    Anılan kanuni düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açıkça aykırılık oluşturacaktır. Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacaktır.
    Diğer taraftan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "bağlantı kavramı" başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında; bir kişinin birden fazla suçtan sanık olması veya bir suçta birden fazla sanık bulunması şeklinde dar bağlantı tanımlanmış, maddenin ikinci fıkrasında da, suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiillerinin de bağlantılı suç sayılacağı belirtilerek, bu halde de fiiller arasında bağlantının varlığı kabul edilmiştir. Kanunun 11. maddesinde ise geniş bağlantı tanımlanmış olup, yapılan yargılamada, mahkemece bakılmakta olan birden fazla dava arasında bağlantının saptanması halinde, bu bağlantı 8. maddede gösterilen türden olmasa dahi, yargılamanın birlikte yapılarak hükme bağlanması için davaların birleştirilmesine karar verilebilecekir. Maddede, ne tür bağlantıların bu kapsamda değerlendirileceği yönünde bir sınırlandırmaya yer verilmemiş, yalnızca mahkemenin bakmakta olduğu birden çok davada bağlantı görmesi yeterli kabul edilmiştir. Bu hükmün amacı, uyuşmazlıkların birlikte yargılanmasında ve karara bağlanmasında yarar bulunmasıdır. Bu şekilde tüm deliller birlikte değerlendirilerek, daha adil bir kararın verilmesi ve verilecek hükümlerde muhtemel değerlendirme hatalarının engellenmesi hedeflenmiştir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanık A.hakkında ilk iddianame ile bıçak taşıma suçundan 6136 sayılı Kanunun 15/1. maddesi gereğince cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, yerel mahkemece suç duyurusunda bulunulması üzerine Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2010 gün ve 1199-435 sayılı iddianamesi ile bu kez ruhsatsız ateşli silah taşıma suçundan aynı kanunun 13/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı ve yerel mahkemece her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği anlaşıldığından, sanık hakkında ruhsatsız silah taşımak suçundan açılmış bir kamu davası bulunduğu hususu tereddüte yer vermeyecek derecede açıktır.
    Bu nedenle, sanığın ruhsatsız ateşli silah taşımak suçundan mahkûmiyetine dair yerel mahkeme hükmünün, sanık hakkında belirtilen suçtan açılmış bir kamu davası bulunmadığından bahisle bozulmasına ilişkin Özel Daire kararı isabetsizdir.
    Bu itibarla, yerel mahkeme direnme nedenleri isabetli olduğundan, hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.05.2013 gün ve 92-285 sayılı kararındaki direnme nedenlerinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
    2- Dosyanın, hükmün esasının incelenmesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.02.2014 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi