11. Hukuk Dairesi 2018/4613 E. , 2019/6926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/07/2017 tarih ve 2015/295 E- 2017/398 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/06/2018 tarih ve 2018/113 E- 2018/751 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1994/153362, 2001/01134, 2007/57218 sayılı çikolata şekilli markalarının sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalarla iltibas oluşturacak nitelikteki 2013/24444 sayılı “nutymax” ibareli marka başvurusuna karşı, müvekkili şirket tarafından yapılan itirazın, davalı TPMK YİDK"nın 25.05.2015 tarih 2015-M-3957 sayılı kararı ile reddedildiğini, müvekkilinin “kinder bueno” markalı ürünler için yaratılmış olan özgün ürün şeklinin, münhasıran koruma altına alan 665564 sayı ile WIPO nezdinde kayıtlı bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketin daha önce “nutymax+şekil” markalarına karşı aldığı önleyici kararları dolanmak amacıyla yapılan başvurusunun kötüniyetli olduğunu, davalı şirkete ait 2004/40332 sayılı “nutymax+şekil” marka başvurusunun da daha önceden müvekkili itirazı üzerine reddedildiğini, davalı şirketin 2004/29101, 200/66687, 2009/63275, 2009/63278, 2009/63290 ve 2009/63293 sayılı marka başvurularına müvekkil şirket itirazlarının da 30. sınıfta yer alan mallar yönünden kısmen kabul edildiğini ileri sürerek, davalı TPMK YİDK"nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin şekil markalarının ayırt edici olduğunun kesinleşmiş mahkeme ilamları ile kabul edildiğini, müvekkili şirket markalarının yüksek bilinirliğinin olduğunu, davanın yargılama sürecini uzatmak maksadı ile kötüniyetli olarak açıldığını, müvekkili şirket markalarına karşı açılan davaların reddedilerek kesinleştiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve davalı firma markaları arasındaki farklılıklar nedeniyle 556 sayılı KHK"nın 8/1-b, 8/4 maddesi şartlarının somut uyuşmazlıkta bulunmadığı, kötü niyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.