19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9268 Karar No: 2020/346 Karar Tarihi: 23.01.2020
2918 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/9268 Esas 2020/346 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel bir mahkeme, hukuka aykırı davrandığı gerekçesiyle bir sanığı suçlu buldu. Ancak karar temyiz edildi ve yargılama sürecinde yapılan masrafların tutarı, terkin edilmesi gereken belirli bir tutarı aşmadığı takdirde, hazineye bırakılması gerektiği belirtildi. Yargılama sürecinde yapılan bir tutanakta yer alan bilgilere rağmen, sanığın suçlu olduğuna karar verildiği ve kanuna aykırı davranıldığı belirtildi. Karar, kabul edilirse, ödenmeyen adli para cezasının infazda hapis cezasına çevrilebileceği ihtarıyla yetinilmesi gerektiği belirtildi ve kararın kanuna aykırı olduğu sonucuna varıldı. Kararda, 2918 sayılı kanunun park ücretinin alınması, araçların çektirilmesi ve kaldırılması ile muhafazası başlıklı 79. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı. Maddede, park ücreti alımının kimler tarafından yapılabileceği ve hangi koşullarda ceza uygulanabileceği belirtildi.
19. Ceza Dairesi 2016/9268 E. , 2020/346 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 2918 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de; hükmün kesinleşmesi aşamasına kadar yapılan yargılama giderleri de dikkate alınmak suretiyle kesinleşme tarihinde sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 2918 sayılı Kanunun ""Park ücretinin alınması, araçların çektirilmesi ve kaldırılması ile muhafazası"" başlıklı 79. Maddesinin ""(Değişik madde: 31/05/2012-6321 S.K/2.md.) Karayolu üzeri park yerindeki araçlar için park ücreti, yetki ve sorumluluk alanına göre park yerini tespite yetkili idarece veya bu idare tarafından işletme izni verilen gerçek veya tüzel kişilerce alınabilir. Bunlar dışında hiçbir gerçek veya tüzel kişi herhangi bir şekilde park ücreti alamaz. Erişme kontrollü karayolları (otoyol-ekspresyol) hariç olmak üzere büyükşehirlerde yetkili idareler, büyükşehir belediyeleridir. Birinci fıkra hükmüne aykırı olarak park ücreti alan veya almaya teşebbüs edenler, fiilleri daha ağır bir ceza gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Trafikten men edilen veya çeşitli nedenlerle muhafaza altına alınan araçların, çektirilmesi ya da kaldırılıp götürülmesi ile bu araçların koyulacağı yerler ve bu işlemlerin ücretlerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte belirtilir."" yönünde düzenleme içerdiği, dosya içerisinde bulunan 20.06.2014 tarih, saat 20:45 ibareli tutanakta ise sanık tarafından otoparkçılık yapılan yerin niteliğinin tam olarak belirlenemediği görülmekle; suça konu yerin Kanunda öngörülen karayolu üzeri park yerleri ya da belediye kontrolündeki yollar içerisinde kalıp kalmadığı hususunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik kovuşturma ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre ise; TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedeneleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.