6. Ceza Dairesi 2016/7520 E. , 2019/3493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
I-)Ceza yargılamasının amacı, usul kurallarının öngördüğü ilkeler doğrultusunda somut gerçeğin her türlü kuşkudan uzak bir biçimde kesin olarak saptanmasıdır. Gerek 1412 sayılı CMUK gerekse 5271 sayılı CMK adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle hüküm kesinleşinceye kadar, inceleme olanağı bulunan kanıtların ele alınıp değerlendirilmesi, diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşmesi için, olaya ışık tutabilecek nitelikteki tüm yasal kanıt ve belgelerin araştırılıp tartışılması, doğruluğunun her türlü kuşkudan uzak bir şekilde ispatı zorunludur.
Somut dosyadaki bilgi ve belgelere gelince;
Mağdurun 20/10/2014 günlü kolluk beyanında; olay tarihinde alt geçitte 3 şahsın arkasından gelip Çiğli İzban aktarma durağına geldiği sırada bu şahıslardan birisinin kendisine bıçak çekip elindeki telefonu gösterip "Bu telefonu vermezsen seni deşerim" deyip bıçak çekip üzerine doğru geldiğini, diğer şahısların da etrafı gözlediğini ve kendisini çembere aldıklarını, bıçak çeken şahsın zorla elinden içerisinde .... nolu GSM hattı bulunan babası ..."e ait Nokia Lumia 620 marka cep telefonunu çekerek aldığını ve şahısların olay yerinden kaçtıklarını ifade edip, "birinci şahsın; "şişman yapılı üzerinde fosforlu kısa kollu mont,sağ kolunun üzerinde omuzdan dirseğe kadar yılan dövmesi olan 180 cm boylarında, 19 yaşlarında, keçi sakallı", ikinci şahsın; "düz yüzlü beyaz tenli fosforlu mavi eşofman altı adidas ayakkabılı 160-170 cm boylarında 17 yaşlarında", üçüncü şahsın; "fosfor mavisi, alt eşofmanı fosfor sarısı 180 cm boylarında 19 yaşlarında kulağında daire şeklinde küpe bulunduğunu,"belirtip,
21/10/2014 günlü canlı teşhis tutanağında; kendisine bıçak çeken telefonunu alan kişi olarak sanık ..."ı,
23/10/2014 günlü canlı teşhis tutanağında ise; diğer sanığın bıçak çekip telefonunu alırken, gözcülük yapan, daha sonra telefonu alan diğer sanıktan alarak kaçan, üzerinde olay günü de teşhis sırasında üzerinde bulunan siyah, üzeri mavi fosfor çizgili eşofman üstü bulunan şahıs olarak sanık ..." ı, teşhis ettiği,
Mahkemede talimat ile alınan 16/10/2015 günlü beyanında ise; "Telefonunu elinden zorla alıp kaçan şahsın kilolu, uzun boylu, dağınık saçlı, esmer, top sakallı, üzerinde parlak fosforlu kısa kollu bir mont olan, sağ kolunun üzerinde omuzdan dirseğe kadar yılan dövmesi olan 18-19 yaşlarında bir erkek şahıs, etrafı gözleyen diğer şahıslardan birisinin zayıf, 160-170 cm boylarında, üzerinde mavi fosforlu eşofman olan, 17 yaşlarında, diğerinin ise 160-170 cm boylarında, mavi ceketli ve küpeli şahıs" şeklinde faillerin eşkal bilgilerini verdiği,
Sanık ..."ın 21/10/2014 günlü Savcılık ifadesi sırasında; "Yapılan harici gözlemde suça sürüklenen çocuğun 160-165 boylarında, ağırlığının 65-70 kg aralığında esmer tenli, küpesiz, sakalsız, sağ kol dirsek ile omuz arasında muro yazısı, sol bilek iç yüzde de zar resimleri bulunan dövmeler bulunduğu tespit edildi",
Açılan kamu davasının yürütülen yargılaması ile ilgili 27/05/2015 günlü duruşma tutanağında ise; "Suça sürüklenen çocuk ..."ın gömleği dirseklerine kaldırıldı. Sağ elinin üzerinde ela gözlüm ve sol elinin üzerinde de canım annem yazılı dövmeler bulunduğu ve sol kolunda bileği ile dirsek arasında ok işareti dövmesinin olduğu görüldü" şeklinde gözlemlerin tutanaklara yansıtıldığı,
Mağdurun babası yakınan ..."in aşamalarda özetle; olay tarihinde evde unuttuğu ve içerisinde ... nolu GSM hattı bulunan Nokia Lumia 620 marka cep telefonunu kendisine getirmek isteyen mağdurun Çiğli İzban durağında üç kişinin yağma eylemine maruz kaldığını, o gün eşinin telefonunun kendisinde olup oğlunu birkaç kez aradıysa da şahısların sürekli meşgule attığını, daha sonra haricen bir arkadaşının vasıtası ile suça konu telefonu bulduğunu beyan ettiği,
Suça konu telefon ile ilgili bir araştırmaya dosya kapsamında rastlanmadığı gibi mağdurun babası yakınan ..."e telefonun ne şekilde iade edildiğinin de irdelenmediği anlaşılıp, dosya içerisindeki 28/01/2015 günlü ve 2014/17075 soruşturma, 2015/1241 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar gerekçesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında;
Öncelikle;
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı"nın sözkonusu 2014/17075 soruşturma sayılı dosyası getirtilip incelenip, gereğinde yakınanlardan suça konu Nokia Lumia 620 marka telefonun olay günü hangi hat ile kullanıldığı açıklığa kavuşturulup, bu hattan hareketle sözkonusu telefon cihazının imei numarasının tespit edilip, olay tarihi öncesi ve sonrasında bu telefonun kimler tarafından kullanıldığı ve bunun sanıklarla bağıtı ile 28/01/2015 günlü takipsizlik kararında bahsi geçen yakınanın beyanında geçen telefon cihazı ile TİB kayıtlarının hangi nedenle örtüşmediği de saptanıp, mağdurun babası ..."in beyanında geçen arkadaşının açık kimliği saptanıp konu ile ilgili ayrıntılı beyanı alınıp, gerekirse sanıklar ile mağdurun aynı duruşmada bulunması sağlanıp, olanaklı olmaması halinde teşhis ve tanımaya elverişli resimlerinin temini ile mağdura gösterilip ortaya çıkan duraksamalar giderildikten sonra, sonucuna göre deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sanıkların suçun faili olup olmadığı, faili iseler hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
II-)Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Suç tarihinde 18 yaşından küçük bulunan sanıklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası"nın 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve aynı Yasa"nın 3. fıkrası gereğince sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda tartışılmaması,
b)Mağdurun babası yakınan ..."in, talimat ile Patnos Ağır Ceza Mahkemesinde 16/10/2015 günlü duruşmada alınan beyanında, suça konu telefonu haricen bir arkadaşı vasıtası ile bulduğunu belirttiği dikkate alındığında, telefonun ele geçiriliş biçimi açıklığa kavuşturulup sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nin 168/3. maddesinin uygulama koşullarının belirlenerek takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
c)Sanıklar hakkında 5237 sayılı yasanın 62. maddesi ile uygulama yapılırken hesap hatası sonucu 3 yıl 20 gün hapis cezası yerine, 2 yıl 12 ay 20 gün hapis cezasına hükmolunarak noksan cezaya hükmedilmesi,
d)5237 sayılı TCK’nin 31/3. maddesinin, 168. maddesinden sonra uygulanması suretiyle aynı Yasanın 61/5. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 27/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.