Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5745
Karar No: 2019/3287
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/5745 Esas 2019/3287 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/5745 E.  ,  2019/3287 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "kural olarak, mahkemece, bozma ilamına uyulduğuna göre bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapmak zorunluluğu olduğu, bozma ilamına uyulmakla taraf yararına usuli kazanılmış hak doğacağı, bu nedenle bozma ilamı dışına çıkılarak gerek olmadığı halde doğrudan yemin deliline dayanılarak davalılar adına meşruhatlı yemin davetiyesinin gönderilmesi ile davanın sonuçlandırılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu, ilke olarak hiçbir delil bulunmadığı ve somut olayının çözümsüz kaldığı hallerde yemin deliline başvurulabileceği, Daire bozma ilamında açıkça mahkemenin ne şekilde olayı çözeceği ve hangi yöntemlere başvuracağı hususunun bozma ilamında bildirildiği, şu halde mahkemece yapılacak işin Dairenin 02.02.1987 tarih ve 1987/221 Esas, 1987/787 Karar sayılı bozma ilamı kapsamında dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanları ... adına olan 19.03.1956 tarih ve 11 sıra sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığının bilirkişi tarafından ifade edildiği, tapulama tutanağında miras bırakanların ölümünden sonra iştirak halindeki mülkiyetin hissedarlık esasına dönüştürüldüğü açıklanmak suretiyle mirasçılar adlarına yazıldığı, daha önce mirasçılar arasında haricen bir taksim yapılmış ise bu taksim geçerli olacağından taşınmazların taksime göre isabet eden kimseler adına tescil edilmesi gerektiği, dinlenen davacı tanığının taşınmazların taksim edildiğini ve dava konusu taşınmazların taksim edildiğini ve dava konusu taşınmazların davacıya isabet ettiğini bildirdiği, bu iddiaya karşı davalıların savunmalarının sorulup tespit edilmesi, tanık gösterildiği takdirde bunların taşınmaz başında dinlenilmeleri ve bundan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 414 parsel sayılı taşınmazın davalılar ..., ..., ... ve ... adına olan 1/6"şar hisselerinin tapusunun iptali ile davacı ... mirasçıları adına tapuya tesciline, davalı ... mirasçılarının 1/6 hissesine yönelik talebin reddine, dava konusu taşınmaz 3168 hisse kabul edilerek; davacı ... mirasçılarının taşınmazda bulunan 1/6 hissesinde dahil edilmek sureti 660 payının ..., 180’er payın ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adına, 60’ar payın ..., ..., ... adına tapuya tesciline, 413 parsel sayılı taşınmazın davalılar ..., ..., ... ve ... adına olan 1/6"şar hisselerinin tapusunun iptali ile davacı ... mirasçıları adına tapuya tesciline, davalı ... mirasçılarının 1/6 hissesine yönelik talebin reddine, dava konusu taşınmaz 3168 hisse kabul edilerek davacı ... mirasçılarının taşınmazda bulunan hisselerinin 528 hissesinin ..., 144’er hissesinin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 48’er hissesinin ..., ... adına ve ... adına tapuya tesciline, 415 parsel sayılı taşınmazın davalılar ..., ..., ... ve ... adına olan 1/6"şar hisselerinin tapusunun iptali ile davacı ... mirasçıları adına tapuya tesciline, davalı ... mirasçılarının 1/6 hissesine yönelik talebin reddine, dava konusu taşınmaz 3168 hisse kabul edilerek davacı ... mirasçılarının taşınmazda bulunan hisselerinin 528 hissesinin ..., 144’er hissesinin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 48’er hissesinin ..., ... adına ve ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazların taksim edildiği ve davacıların murisine isabet ettiği, davalılar tarafından taşınmazların taksim edildiğinin aksinin ispat edilemediği, dosya içerisinde bulunan 20.10.1975 tarihli taksimat senedinin dava konusu 413, 414 ve 415 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, taksimin geçerli olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazlar kadastro tutanaklarının edinme sütununda dayanak tapu kayıtlarında malik olan ... ve ...’ın ölümleri nedeniyle mirasçıları davacı ... ve kardeşleri davalılar ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tespit edildiği açıklanmıştır. Davacı taraf dava konusu taşınmazların ortak muris babası ...’dan kaldığı ve mirasçılar arasında yapılan 20.10.1975 tarihli taksim senedine göre taşınmazların kendi miras payına isabet ettiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise taşınmazların ortak murisleri anneleri ...’dan kaldığını ve terekesinin taksim edilmediğini savunmuşlardır. Mahkemece mahallinde bozma öncesinde yapılan keşifte dinlenen tek yerel bilirkişi taşınmazların ortak muris ...’ten kaldığı, bozma sonrası dinlenen davacı taraf tanıklarından ... ise taşınmazların bir kısmının ...’ten, bir kısmının ise ...’dan kaldığını beyan ettiği, diğer davacı taraf tanıkları ise taşınmazların kimden kaldığı açıklamasında bulunmadan taksimen davacı miras payına isabet ettiğini ve davacı tarafından kullanıldığını beyan etmişlerdir. Ayrıca davacı tarafın dayandığı 20.10.1975 tarihli taksimat senedi tarafların ortak murisi babaları ...’dan kalan taşınır ve taşınmazlara ilişkin olup her bir mirasçının miras payına düşen taşınmazlar sınırları belirtilmek suretiyle düzenlenmiştir. Ne var ki mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların murisi babaları ...’e mi yoksa anneleri ...’a mı ait olduğu kesin olarak belirlenmediği gibi davacı tarafın tutunduğu 20.10.1975 tarihli taksimat senedi dava konusu taşınmazlara uygulanmak suretiyle kapsamı belirlenmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yönünden kazanılmış hak oluşacağından bu hakkın zedelenmemesi için, bozma gereğince işlem yapılması zorunludur.
    Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, ayrı ayrı ... ile ... ve mirasçıları adlarına tescil edilen tüm taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının örnekleri ile tescil kayıtları getirtilmeli, yöreyi iyi bilen yaşlı, yansız mahalli bilirkişi ve tarafların gösterecekleri
    tanıkları hazır edilmek suretiyle taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, dava konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, muris ...’e mi yoksa muris ...’a mı ait olduğu, kimden kime kaldığı, sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi, tüm mirasçıların bir araya gelerek geçerli bir taksim yapıp yapmadıkları, muris ...’ten kaldığının anlaşılması halinde davacı tarafın tutunduğu 20.10.1975 tarihli taksimat senedi taşınmazlara uygulanmalı, taksim yapılmış ise hangi mirasçıya hangi taşınmazların isabet ettiği hakkında mahalli bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespitte saptanan hukuksal olgular ile keşifte saptanan hukuksal olgular arasında aykırılık varsa kadastro tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla taşınmazlar başında dinlenilerek aykırılık giderilmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri, getirtilecek tutanak içerikleri ile denetlenmeli, tüm taşınmazlar için, fen bilirkişisinden 20.10.1975 tarihli taksimat senedinin kapsamını gösterir şekilde keşfi denetlemeye olanak veren, ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi