2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3645 Karar No: 2020/11366 Karar Tarihi: 22.10.2020
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/3645 Esas 2020/11366 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/3645 E. , 2020/11366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıklar hakkında, abonesiz elektrik tüketmekten bahisle kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmesi karşısında, kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcısı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak, sanıkların tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde sayaca müdahale edip etmediğinin tespiti açısından; dosya içerisinde bulunan kira sözleşmesine göre sanıkların kira sözleşmesinin 01/07/2012 tarihinde sona erdiği ve suça konu yerin sahibi olan ..."ın beyanında kira sözleşmesi bittiğinde sanıkların dükkanı boşalttığını belirtmesi, sanıkların da bulundukları süre içerisinde abonesiz olarak elektriği kullandıklarını kabul etmeleri karşısında, dükkan sahibi ... ve sanıklardan dükkanı boşaltma tarihleri ve dolayısıyla suç tarihi yeniden sorulup belirlenerek dosya kapsamında bulunan ve 09/09/2012 ile 07/12/2012 tarihleri arasındaki kaçak kullanımı kapsayan 07/12/2012 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin dönemde sanıkların bu yerde bulunduğunun tespiti halinde sanıkların suça konu yerde kaçak elektrik kullandığı süre tespit edilip, bu süreye göre, abonesiz dönemde normal kullanıma göre tüketebileceği ortalama elektrik miktarı ile kurulu güç belirlenerek kayıtsız sayaçtan geçirilen tüketim miktarıyla uyumlu olup olmadığına dair bilirkişiden rapor alındıktan sonra sanıkların sayaca müdahale edip etmedikleri ve dolayısıyla karşılıksız yararlanma kasıtları bulunup bulunmadığı tespit edilerek, sanıkların karşılıksız yararlanma kastı ile hareket ettiklerinin tespit edilmesi halinde ;
6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK"nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK"nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği nazara alınarak, somut olayda da bu açıklamalar ışığında sanıklara soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması nazara alınarak belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.