16. Hukuk Dairesi 2016/5530 E. , 2019/3285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 68, 69, 70, 71, 72, 75, 76, 77, 78 ve 79 parsel sayılı sırasıyla 20.710.26, 27.742.07, 33.843.42, 11.238.65, 18.692.15, 654.49, 2.108.42, 1.772.23, 2.663,50 ve 3.845,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, tapu kaydı ve hibe nedenleriyle 68 parsel sayılı taşınmaz davalılardan ..., 69 parsel sayılı taşınmaz ..., 70 parsel sayılı taşınmaz ..., 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 75 parsel sayılı taşınmaz ..., 76 parsel sayılı taşınmaz ..., 77 parsel sayılı taşınmaz ..., 78 ve 79 parsel sayılı taşınmazlar ise ... adına tespit edilmiştir. Davacı satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... mirasçıları olan müdahiller aynı nedenle davaya katılarak, çekişmeli taşınmazların davacı ile müşterek olduğunu ileri sürmüşlerdir. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 101 ada 75, 76, 77, 78, 79 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payın davacı ..., 1/2 payın ... Noterliği 18.03.2013 tarih 1105 yevmiye nolu mirasçılık belgesine göre payları oranında müdahil ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline, 101 ada 68, 69, 70, 71, 72 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, müdahillerden ... ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 101 ada 68, 69, 70, 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazların tespitlerine dayanak ve davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının taşınmazlara uyduğu, bu taşınmazların zilyetlik ile kazanılmasının mümkün bulunmadığı, diğer 101 ada 75, 76, 77, 78 ve 79 parsel sayılı taşınmazların ise davalılar tarafından 1966 yılından bu yana iradi olarak terk edildiği ve bu taşınmazlarda davacı taraf ve müdahil yararına zilyetlik ile kazanım koşularının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında davalı tarafın tutunduğu ve Toprak Tevzi Komisyonunca oluşan 04.05.1953 tarih ve 58 numaralı tapu kaydı dava konusu 101 ada 69 parsel sayılı taşınmaza, 05.05.1953 tarih ve 43 numaralı tapu kaydı 101 ada 70 parsel sayılı taşınmaza 11.05.1953 tarih ve 164 numaralı tapu kaydı 101 ada 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazlara, 05.05.1953 tarih ve 71 numaralı tapu kaydı ise 101 ada 68 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 101 ada 66 ve 67 parsel sayılı taşınmazlara uygulanmıştır. Davacı taraf ve müdahil ise satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Bu itibarla, davalı tarafın tutunduğu ve az yukarıdaki belirtilen taşınmazların dayanağı tapu kayıtlarının yöntemince uygulanması gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi uyarınca tapu kaydının haritasının bulunması halinde kapsamının haritasına göre belirlenmesi gerekir. Ne var ki, mahkemece taşınmazlar başında keşif yapılmasına rağmen tapu kayıtları taşınmazlara uygulanmayıp kapsamları 3402 sayılı Yasa"nın 20/A maddesi uyarınca tevzi haritasından yararlanılmak suretiyle saptanmamış, toprak tevzi haritası ölçeği ile kadastro paftası ölçeği eşitlenerek haritalar çakıştırılmak suretiyle tapuların kapsamı belirlenmediği gibi zilyetlik hususu aydınlatılmadan hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir. Hal böyle olunca; öncelikle davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarına ait toprak tevzi haritası getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ile uzman fen ya da harita mühendisi bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eli ile uygulanmalı, fen bilirkişisinden tapu kayıtlarını haritası ile kadastro paftası haritası ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak uygulanmasını ve buna göre tapu kayıtlarının kapsamını gösterir krokili rapor alınmalı, tapu kayıtlarının haritasının fenni sıhhatte uygun olmaması halinde sınırları itibariyle uygulanarak kapsamı kroki de gösterilmeli, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden taşınmazların ayrı ayrı kimden kime kaldığı, kim tarafından, ne zamandan beri, ne amaçla kullanıldığı, hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde bu çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bu yolla davalıların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamı net olarak belirlenmeli, davalının tutunduğu tapu kayıtları kapsamında kalması halinde bu kaydın 3402 sayılı Yasa"nın tespit tarihinde yürürlükte bulunan 13/B-c maddesi uyarınca hukuki değerini koruyup korumadığı tartışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.