4. Ceza Dairesi 2016/14587 E. , 2017/28513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ... hakkında katılanlar ... ve Dilek Vargün"e yönelik tehdit ve hakaret eylemlerinden açılan kamu davasında zamanaşımı süresi içinde mahallinde karar verilmesi mümkün görülerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanıkların hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, haksız tahrik konusunun değerlendirilmesi, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken açıklanan bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
B- Kabule göre de ;
1-Katılan ..."nun 04/10/2010 tarihli duruşma, sanık ..."ın kendisine karşı tehdit içerikli bir söz sarfetmediği şeklindeki anlatımı karşısında, sanık hakkında katılanı tehdit ettiğinden bahisle mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Sanıkların, babalarının ameliyat olduğu hastanede görev yapan katılan doktorların ihmali sonucu öldüğünü iddia etmeleri karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,
3-Hapis veya adli para cezası şeklinde seçenekli yaptırım içeren hakaret suçu açısından, sabıkasız olan sanık ... hakkında hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin denetime olanak sağlayacak şekilde hükmün gerekçesinde açıklanmaması,
4-CMK"nın 231/6 maddesinde, sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez, hükmü uyarıca, uygulama isteğinin sanığa sorulması gerektiğinden, somut olayda sanıklardan ..."ın, 16/02/2010 tarihli, ..."ın ise 12/04/2011 tarihli duruşmalarda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasını talep etmeleri, sanık ..."a ise bu hususun sorulmaması ve sanıklar müdafiinin vekaletnamesinde bu hususta açıklık bulunmaması karşısında; hüküm kurulurken "sanıklar müdafiinin, müvekkilleri hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasını istemediği" biçiminde oluşa uygun olmayan ve yasaya aykırı şekilde sabıkasız sanıklar hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5-Haklarında hükmolunan kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında, aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
6-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu, sanık ... hakkındaki hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, yukarıda belirtilen bozma nedenleri dışında diğer yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.