16. Hukuk Dairesi 2016/5527 E. , 2019/3283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacıların tapu ve vergi kayıtları ile zilyetliğe, müdahillerin ise davacıların dedelerinden yer satın aldıkları iddialarına dayandıkları, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarından birinin 1288 tarih varak 117 numaralı 12 dönüm miktarlı tapu kaydı olup bu tapu kaydının sınırlarının 1339 tahrir numaralı ve 2 hektar miktarlı vergi kaydı ile aynı olduğu, sözü edilen vergi kaydının, miktarınca dava dışı 112 parsel sayılı taşınmaza revizyon görmüş olup vergi kaydı kuzeyde çekişmeli taşınmazlar yönünü “Tepe” olarak okumakla beraber dosya ekinde bulunan dava dosyaları içinde 1288 tarihli başka tapu kayıtları da mevcut olduğu halde davacılardan bu kayıtların tamamına dayanıp dayanmadıklarının sorulup saptanmadığı gibi; davacılardan ..."nın babası ..."in tarafı olduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1953/90 Esas, 1953/214 Karar sayılı ilamında mahkemece 50.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün mera olmayıp ... tarlası olduğu kabul edilerek davacı ... Köyü Muhtarlığı"nın men"i müdahale talebinin reddine; kalan kısımlar yönünden istemin kabulüne dair verilen kararın sadece ... tarafından temyiz edilerek dayandığı tapu kaydının yöntemince uygulanması gereğine değinilerek bozulmasından sonra takip edilmeyen dava işlemden kaldırılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; 50.000 metrekarelik bölüm yönünden temyiz edilmediğinden kesinleşen davada Hazine taraf olmadığından aleyhine kesin hüküm söz konusu olmamakla beraber kuvvetli delil olarak değerlendirilme imkanı bulunduğuna göre mahkemece, sözü edilen ilamda yer alan 50.000 metrekarelik taşınmaz bölümünün çekişmeli taşınmazlar içinde kalıp kalmadığının belirlenmemesi, diğer taraftan davada mera iddiasına dayanılmış olması nedeniyle keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların davada yararı olmayan komşu köy ve mahalleler halkı yerine usule aykırı olarak aynı köyde oturan kişilerden dinlenmesi ve tek ziraatçiden ibaret bilirkişi tarafından tanzim edilen soyut içerikli rapora itibar edilerek hüküm kurulması nedeniyle yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek; öncelikle, davacılardan tutundukları tapu kayıtlarının açıkça sorulması, bundan sonra dayanılan tapu kayıtlarının mahalli Tapu Sicili Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığından getirtilerek bundan sonra mahallinde, davada yararı bulunmayan komşu köy ve mahalleler halkından seçilecek yaşlı ve ehil üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların gösterecekleri ve aynı usulle belirlenmiş tanıkları, üç kişilik uzman ziraatçi bilirkişi kurulu ve uzman fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılması; keşifte davacı tarafın tutunduğu tüm tapu kayıtları 3402 sayılı Kanun"un 20. maddesine göre yöntemine uygun şekilde zemine uygulanarak kapsamlarının fenni bilirkişi tarafından harita üzerinde işaretlenmesi, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden davacı ve müdahillere tanıkla kanıtlama olanağının sağlanması, keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, taşınmaz üzerinde zilyetliğin hangi tarihte başladığı, ilk zilyetlerinin kimler olduğu, zilyetliğin kimden kime ve ne şekilde intikal ettiği, hali hazır kimler tarafından ne olarak kullanıldığı konularında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, uzman ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, evveliyatının ve hali hazır durumunun kamu orta malı niteliğinde mera vasfında bir taşınmaz olup olmadığı, taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, taşlılık oranı, eğimi vb. niteliğine etki edebilecek unsurları ve çevredeki mera parsellerinin eylemli mera olup olmadığı ve mera parselleri ile çekişmeli taşınmazlar arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı rapor istenmesi” bundan sonra tüm deiller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda müdahillerin davasının reddine, davacıların davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 275 ada 113 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen 15.10.2015 havale tarihli rapor ve eki 1 nolu krokide (B) harfi ile gösterilen 17.013,47 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile çekişmeli 275 ada 106 parsel sayılı taşınmazın aynı rapor ve eki krokide (C) harfi ile gösterilen 2.433,57 metrekare yüzölçümündeki bölümünün her biri ayrı ayrı tarla vasfı ile ve 672 pay kabul edilerek 168 payın ..., 84 payın ..., 84 payın ..., 84 payın ..., 84 payın ..., ... mirasçıları 28 payın ..., 28 payın ..., 28 payın ..., ... mirasçıları 21 payın ..., 9 payın ..., 9 payın ..., 9 payın ..., 9 payın ..., 9 payın ..., 9 payın ..., 9 payın ... adlarına tapuya tesciline; 275 ada 113 parsel sayılı taşınmazın geri kalan 120.130, 13 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile çekişmeli 275 ada 107, 108, 109, 110 ve 111 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına; çekişmeli 275 ada 106 parsel sayılı taşınmazın geri kalan 6.286,61 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise tespit gibi tapuya tesciline; 275 ada 112 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağının olağan şekilde kesinleştirilmek üzere ... Kadastro Müdürlüğü"ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve önceki dava açılmamış sayılmış olduğu gibi tarafı olmayan Hazine yönünden bağlayıcılığı olmadığına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.