Cürüm işlemek için oluşturulan örgüte yardım etmek - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/1241 Esas 2019/5123 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1241
Karar No: 2019/5123
Karar Tarihi: 14.03.2019

Cürüm işlemek için oluşturulan örgüte yardım etmek - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/1241 Esas 2019/5123 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, cürüm işlemek için oluşturulan örgüte yardım etmek suçundan sanığı mahkum etti. Ancak, mahkeme yanlışlıkla suç adını \"göçmen kaçakçılığı\" olarak yazdı. Bu yazım yanılgısı kabul edildi ve suç adı \"cürüm işlemek için oluşturulan örgüte yardım etmek\" olarak düzeltildi. Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle duran sürenin ilavesi ile öngörülen cezanın üst sınırına göre tabi olduğu belirtildi. Ancak, suç tarihi ile hüküm tarihi arasında 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının gerçekleştiği için, kamu davasının düşürülmesi yerine yargılamaya devam edilerek mahkumiyet hükmü kurulması Yasa'ya aykırı olduğu belirtildi. Bu nedenle mahkeme, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düştüğüne karar verdi. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9., 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2., CMK'nın 223/8. ve 321. madde.

18. Ceza Dairesi 2019/1241 E. , 2019/5123 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cürüm işlemek için oluşturulan örgüte yardım etmek
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, gerekçeli karar başlığında "Göçmen kaçakçılığı" biçiminde yanlış yazılan suç adının mahallinde "Cürüm işlemek için oluşturulan örgüte yardım etmek" biçiminde düzeltilmesi olanaklı yazım yanılgısı kabul edilerek, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle, duran sürenin ilavesi ile birlikte sanığa atılı suça ilişkin Yasa maddesinde öngörülen cezanın üst sınırına göre, tabi olduğu ve suç tarihinde yürürlükte bulunan lehe, 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden kamu davasının düşürülmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. CMK"nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, 14/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.