Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanık ..."e TCK"nın 86/2. maddesi kapsamındaki yaralama suçlarından iki kez hükmolunan 5 ay hapis cezalarının miktarı gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık ..."in temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Sanık hakkında silahlı tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesine gelince; 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesinde temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerinin gösterilmemesi halinde temyiz isteminin reddedileceği belirtilmiş ise de; ilk derece mahkemesi olan Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/598 E-2016/599 K. sayılı ve 11/10/2016 tarihli hükmünün istinaf incelemesi sırasında kaldırılmasına karar verilmekle, kararın gerekçesi dahil ortadan kalktığı, kaldırılan hükmün gerekçesinin Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe olarak gösterilmesi mümkün olmayıp, hüküm kurulurken yeniden CMK"nın 230. maddesinde belirtildiği biçimde gerekçe yazılması gerektiğinin gözetilmemesi dikkate alınarak; anılan Kanunun 289/1. maddesinde temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da maddede yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılacağının belirtilmesi ve anılan maddenin (g) fıkrasında hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesinin hukuka kesin aykırılık hali olarak düzenlenmesi karşısında, sanık temyiz dilekçesinde herhangi bir sebep göstermemiş ise de, temyiz isteğinin kabul edilmesinin gerektiği belirlenerek, başkaca temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak, Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hükümler kurulması, Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.