15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2061 Karar No: 2017/839 Karar Tarihi: 28.02.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2061 Esas 2017/839 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybının tahsili istemiyle başlatılan takibe vâki itirazın iptâli ile fazla ödenen iş bedelinin iadesi istemine ilişkin karşı dava hakkında verilen hükümleri tetkik etti. Mahkeme, davalı-karşı davacının temyiz itirazı üzerine, eser sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanamayacağına hükmetti. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğundan tüketici işleminden sözedilemeyeceği sonucuna vardı. Bu nedenle başvurunun kabul edilebilmesi için asliye hukuk mahkemesi görevli olduğuna karar verdi. Kanun maddeleri: 4822 sayılı Yasa\"yla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesi.
15. Hukuk Dairesi 2016/2061 E. , 2017/839 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybının tahsili istemine ilişkin başlatılan takibe vâki itirazın iptâli, karşı dava ise fazla ödenen iş bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen hüküm, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa"yla değişik 4077 sayılı sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da tüketici mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre eser sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-127 Esas, 2003/102 Karar sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında 4077 sayılı Yasa kapsamında bir hukuki ilişki mevcut olmayıp, davacı - karşı davalı taşeron davalı-karşı davacı yüklenicidir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup; taraflardan biri de nihai tüketici olmadığından tüketici işleminden sözedilemez. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece her aşamada nazara alınması gerekir. Bu nedenlerle görevli mahkeme davanın değerine göre asliye hukuk mahkemesi olup; bu mahkemece davaya bakılıp sonuçlandırılması gerekirken, yerel mahkemece görevsizlik kararı yerine esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.