8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3367 Karar No: 2017/8744 Karar Tarihi: 12.06.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/3367 Esas 2017/8744 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/3367 E. , 2017/8744 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Dava itirazların kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteklerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Takibe dayanak yazılı kira sözleşmesinde 28.250 m2"lik boş tarlanın ziraatçilik yapılması amacıyla kiralanandığı anlaşıldığından kiralananın niteliği itibariyle Türk Borçlar Kanunun 357. maddesinde düzenlenen ürün (hasılat) kirasına konu olması sebebiyle, ödeme emrindeki ödeme süresinin 60 gün olması gerekir. Ürün kiralarında 30 gün süreli ödeme emri, hukuki sonuç doğurmayacağından ve kiralananın tahliyesi istenemeyeceğinden, sonucu itibariyle doğru olan tahliye davasının reddine ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin itirazların kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı taraflar arasında uyuşmazlık konusu yapılmayan 01.01.2011 başlangıç tarihli 13 yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak 11.06.2014 tarihinde davalılar aleyhine başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmediğini iddia ettiği 01.01.2014 dönemi için ödenmesi gereken 4.802,50 TL"nin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, ödeme emrinin tebliğinden sonra takibe süresinde itiraz ederek takibe konu borcun davacı kiralayanın çocuklarına ödendiğini borçlarının bulunmadığını savunmuşlar ve dosyaya 06.06.2013 tarihli el yazılı olarak düzenlenmiş tahsilat makbuzu ibraz etmişlerdir. Davacı ödeme belgesini kabul etmemiş, kendisine yapılan bir ödeme bulunmadığından İcra Mahkemesi"nden itirazların kaldırılması talebinde bulunmuştur. Davalıların ibraz etmiş oldukları 06.06.2013 tarihli tahsilat makbuzu ile yine aynı tarihli el yazılı olarak düzenlenmiş belge kapsamından, takibe konu 2014 yılı kira bedelinin 5.000 TL olarak dava dışı ve davacının çocukları olduğu iddia olunan ......lu"na davalılardan ... tarafından ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ancak davacı asıl, duruşma da ne davalılardan, ne de oğullarından kira bedelini almadığını, kirayı almaları içinde kendilerine vekalet vermediğini beyan etmiştir. Dosyada mevcut.... 16 Ağustos 2011 düzenleme tarihli vekaletnamede davacı çocuklarından....."nu birden fazla işlem için vekil tayin etmiş ise de, vekaletnamede taşınmazların kiraya verilmesi, kira bedellerinin vekil atanan kişi tarafından tahsil edileceğine dair yetkisinin verilmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı tarafça temyiz aşamasında dosyaya sunulan 30.10.2012 düzenleme tarihli 00010433 yevmiye nolu azilname ile de davacının vekil atadığı .....ğlu"nu azlettiği görülmektedir. Bu durumda, takibe konu kira bedelinin kiralayan dışında, davacı tarafça yetkilendirilmeyen üçüncü kişilere ödenmesi açık bir vekalet olmadığı sürece, borçluları borcundan kurtarmayacağından, Mahkemece itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı tarafça kabul edilmeyen adi belge ile dinlenilen tanık beyanlarına değer verilerek davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda ikinci bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itirazların kaldırılması davasının reddine ilişkin kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.