11. Hukuk Dairesi 2018/5515 E. , 2019/6914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/09/2018 tarih ve 2018/514-2018/836 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, 1973 yılında mozaik pano eserini Emniyet Sandığına yaptığını, Emniyet Sandığı, Ziraat Bankasına geçince panonun bulunduğu binanın da davalının mülkiyetine geçtiğini, binanın 2006 yılında yeniden dekore edildiğini, o sırada Eskişehir ile bütünleşen ve kendisinden başka 10 sanatçının emeğini taşıyan eserinin de parçalanarak atıldığını öğrendiğini, davalının bu eyleminin kendisine maddi ve manevi zarar verdiğini, büyük acı çekmesine ve elem duymasına sebep olduğunu, eserin yok edilmesinin telif haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek 300.000 TL maddi, 75.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, panonun kim ya da kimler tarafından yapıldığının, eser niteliğinde olup olmadığının bilinmediğini, panonun eser niteliğinde olduğu kabul edilse dahi mali haklarının Emniyet Sandığına devredilip devredilmediğinin müvekkili tarafından bilinemeyeceğini, panonun yer aldığı duvar yıkılmadan tadilat mümkün olmadığından genel tadilat projesi kapsamında yıktırılmak zorunda kalındığını, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanın maddi gücü, panonun yıkılmasından uzun yıllar geçtikten sonra böyle bir davanın açılması, geçen zaman süreci içerisinde acı ve elemin azalacağı gerçeği göz önüne alınarak tazminat miktarının tespit edildiği gerekçesiyle 25.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 17.11.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine, kesinleşen maddi tazminat istemi yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.280,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.