22. Hukuk Dairesi 2016/7412 E. , 2019/6307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından sonlandırıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının kendi isteği ile işten istifa ederek ayrıldığını belirterek davanın reddi gereğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, istifa ettiği işveren tarafından iddia olunan hususun usulünce ispat edilememesi sebebiyle iş sözleşmesinin işveren tarafından bildirimsiz ve haksız olarak sona erdirildiği, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı süresinde temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesini hangi tarafın feshettiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin gerekçe gösterilmeksizin işverence feshedildiği iddia edilmiştir. Cevap dilekçesinde ise, davacı işçinin işten kendi isteğiyle istifa ederek ayrıldığı savunulmuştur.
İşten Ayrılış Bildirgesinin incelenmesinden, davacının 28/07/2014 tarihinde davalıya ait işyerinden kod 03 - istifa sebebiyle çıkışının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tanığı ..., işverenin davacının işten çıkışını verdiğini duyduğunu, sebebini bilmediğini; diğer davacı tanığı ... ise çalışma saatlerinin yoğunluğundan dolayı davacının işten kendisinin çıktığını beyan etmiş, davalı bu konuda tanık dinetmemiştir.
Mahkemece, istifa iddiasının usulünce ispat edilememesi sebebiyle iş sözleşmesinin işveren tarafından bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiği kabul edilerek, kıdem ve ihbar tazminatları hüküm altına alınmıştır.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. Yasada işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir. İşçinin haklı bir sebebe dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece, istifa iddiasının usulünce ispat edilememesi sebebiyle iş sözleşmesinin işveren tarafından bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiği sonucuna ulaşılmışsa da; davacı tanıklarından ...’in feshe dair görgüye dayalı bilgisinin olmadığını, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini duyduğunu; diğer davacı tanığı ...’ın ise çalışma saatlerinin yoğunluğundan dolayı davacının işten kendisinin çıktığını ifade etmesi karşısında, iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin hangi tarafça fesh edildiği bir vakıadır. Davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüştür. Dosya kapsamına göre, iş sözleşmesinin işverence değil davacı tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının ödenmemiş bir kısım ücret alacağının bulunduğu sabit olmakla birlikte, davacı iş sözleşmesinin kendisi tarafından haklı nedenle feshedildiğini iddia etmemiştir. Hal böyle olunca, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/03/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.