22. Hukuk Dairesi 2015/29772 E. , 2015/31112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti;
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı işverenin kapatılan bir mağazadan gelen ürünlerin aylarca şubede beklemesi ve şube yöneticileri tarafından eksik stokların tamamlanmasında kullanılması sebebiyle soruşturma başlattığını, soruşturma sonucunda, görevini tam olarak yerine getirmemesi ve konuyla ilgili üst yönetimi bilgilendirmemesi gerekçesiyle davacının hizmet sözleşmesine son verildiğini, davacının olayın en başından beri yaşanan tüm aksaklıkları mağaza yöneticilerine bildirdiğini, ancak yönetimin ne yaptığını bilmesinin imkanı olmadığını, davacının olaydan maddi manevi bir faydası olmadığını, davacının görevinin depodaki ürünlerin kaydının tutulması ve muhafazasından ibaret olduğunu, bunlarla ilgili tasarruf yetkisi olmadığını beyanla, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine, boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatlarının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı İsteminin Özeti;
Davalı vekili dava dilekçesi ile; davacının 04.12.2012 tarihli toplam 103 adetlik 4 farklı sevkiyatın kabul edilerek 78 adet olarak geri kesildiğini, bu ürünlerden 16 adedinin 26.06.2013, 61 adedinin ise 25.12.2013 tarihli envanter sayımında fazla verildiğinin tespit edildiğini, ürünlerin genel olarak 9/2013 döneminde satılarak (-) stoğa dönüştüğünü, davacının görevlerini tam olarak yerine getirmediğini ve söz konusu usulsüzlük ile ilgili üst yönetimi bilgilendirmediğini, davacının savunmasının 14.01.2013 ve 17.01.2014 tarihlerinde alındığını, davacının hakkındaki iddiaları ikrar ettiğini, bu sebeple davacının iş sözleşmesine 22.01.2014 tarihinde son verildiğini, diğer amir ...."in de aynı şekilde iş sözleşmesine son verildiğini, davacının usulsüzlükleri bizzat yapmasının ya da sessiz kalmasının fark etmeyeceğini, güven bağının kalmadığını, davacının ikinci çalışma döneminde de kıdem-ihbar tazminatı dahil tüm alacaklarının ödendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının bağlı olduğu üst birimin mağaza 1. müdürü olduğu ve davacının en azından durumu bu kişiye ilettiği, davacının tüm amirlerine durumu haber vermek gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, davalı işverenin durumu detaylı bir şekilde araştırmayarak, periyodik denetim yükümlülüğünü yerine getirmediği ve davacının üstünde bulunan kişilerin bile durumu bilmelerine rağmen gerekli önlemleri almamalarının sorumluluğunun davacıya yüklenmemesi gerekliliği ile davalı işverenin fesih işleminin ölçülülük kriterine uygun olmadığı gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde işverence feshin son çare olması ilkesine aykırı davranıldığı mahkememizce kabul edilerek, davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işine iadesine, boşta geçen süre ücreti ve tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Sözkonusu geçerli sebepler 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve iş yerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak iş yerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Davalı işyerine ait kapatılan bir mağazanın malzemelerinin, davacının depo görevlisi olarak çalıştığı mağazaya gönderildiği, kargo olayında yaşanan bir aksaklık sonrasında malzemelerin davacının sorumlu olduğu depo bünyesinde kaldığı, davacı konu hakkında 1. mağaza müdürünü bilgilendirdiği ve onun talimatı doğrultusunda işlem yaptığını ileri sürse de ilerleyen aylarda sayımlarda eksik çıkan malzemelerin belirtilen kayıt dışı malzemeden tamamlandığı, işverence yapılan soruşturma ve dosya kapsamından olayın davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğinin sabit olduğu anlaşılmıştır. Davacının olaydaki davranış şekli bakımından işverenin kendisine karşı olan güven duygusu önemli ölçüde zedelenmiş ve işveren bakımından iş sözleşmesinin devamı artık beklenemez hale gelmiş olup bu durum işveren bakımından geçerli fesih sebebi oluşturmakla davanın reddi gerekirken kabulü kararı yerinde olmayıp 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 230,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 23.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.