
Esas No: 2019/713
Karar No: 2020/1021
Karar Tarihi: 17.02.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/713 Esas 2020/1021 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkkilinin davalı ile güvenlik hizmeti sözleşmesi yaptığını, davalının işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrasında kurumun uğramış olduğu maddi zararın tazmini müvekkil şirketten talep ettiğini, bu nedenle borçlu olmadığının tespitini, davalı ise açmış olduğu karşı davasında kurumlarında gerçekleşen hırsızlık olayının sözleşme hükümlerine göre karşı tarafın denetim eksikliğinden kaynaklandığını belirterek maddi zararı talep ve dava etmişlerdir.
Davalı ve karşı davalı vekilleri, açılan davaların reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davacının trafo merkezinin güvenliğini üstlendiğini, hırsızlık olayının davacı karşı davalının koruma sınırları içerisinde yer aldığı ve görevini gereği gibi yerine getiremediği gerekçesiyle asıl davanın reddine karşı dava yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporu kusur tespiti yönünden yeterli değildir. Bu nedenle mahkemece aralarında 2 özel güvenlik uzmanı ile 1 elektrik mühendisinin yer aldığı yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak bu heyetten tazminatın dayanağını oluşturan hırsızlık olayında hangi tarafın ne şekilde önlem aldığı, sorumlu tutuldukları alan, iş sahasına gün içerisinde girip çıkan işçilerin ve taşıtların listesinin tutulup tutulmadığı, aydınlatmanın yeterli olup olmadığı, aydınlatma yetersizliği konusunda davacının davalı şirkete bir başvurusunun olup olmadığı devam eden savcılık dosyası da gözönüne alınarak tarafların kusur oranlarını belirleyen bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2) Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisnde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.