Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/27
Karar No: 2021/876
Karar Tarihi: 14.10.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/27 Esas 2021/876 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/27 E.  ,  2021/876 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm fer"i müdahil vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili Avukat ... ile davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat ... ve fer"i müdahil vekili Avukat ...in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    2797 sayılı Yargıtay Kanunu"nun 41/4. maddesi gereğince bir işin duruşmasında bulunan başkan ve üyelerin çoğunluğunun kurul kadrolarında değişiklik, izin veya hastalık gibi nedenler dışında o işin görüşülmesinin yapıldığı kurullarda yer alması zorunlu ise de 15.09.2020 tarihli duruşmada hazır bulunan Daire başkanı ...’ün ve üye ...’nin emeklilik nedeniyle görevden ayrılması, üye ....’ın da Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına seçilmesi, üye....ın Hukuk Genel Kurulu üyesi olarak görevlendirilmesi nedeniyle işin görüşülmesinin yapıldığı bugünkü kurulda yer almaları fiilen ve hukuken mümkün olmadığından temyiz incelemesinin duruşmada hazır bulunan daire üyesi ... ile duruşmada hazır bulunmayan daire başkanı ... başkanlığında daire üyeleri ..., ... ve ...’nın katılımıyla yapılmasına karar verilerek işin esası incelendi.
    Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, yüklenici tarafından açılan asıl davada yanlar arasında 02.02.2010 tarihinde düzenlenen “Gayri Ayni Hak Tesisi İnşaat Yapımı ve İşletilmesi Sözleşmesi”nin davalı ... tarafından 27.09.2010 tarihinde feshedilmesi nedeniyle gerçekleştirilen imalat bedelinin tahsili, belediye tarafından açılan birleşen davada ise, yüklenici tarafından ödenmesi gereken ihale bedelinin bakiye kısmı ile cezai şart alacaklarının tahsili talep edilmiştir.
    Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar fer’i müdahil ve davalı ve birleşen dosya davacısı belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Kararı temyiz eden fer’i müdahil, 20.08.2017 tarihli dilekçesiyle davacı yüklenici yanında davaya müdahale talebinde bulunmuş olup, hüküm davacı ve birleşen dosya davalısı yüklenici tarafından temyiz edilmemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 66. ve devamı maddesinde belirtildiği üzere fer"i müdahil, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket eder, yani onun yardımcısıdır. Hüküm lehine müdahale edilen taraf hakkında verildiğinden, bu hükme karşı temyiz yoluna başvurma yetkisi lehine müdahale edilen davacıya aittir. Yanında fer"i müdahil olunan davacı, hükmü temyiz etmediğinden, hakkında hüküm kurulmayan fer’i müdahilin tek başına kararı temyiz etme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle fer’i müdahil vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ve birleşen dosya davacısı belediye vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    3)Mahkemece hükmünde uyulan 15. Hukuk Dairesi’nin 10.09.2015 tarih ve 2015/2505 esas, 2015/4314 karar sayılı bozma ilamında, yüklenici tarafından yapılan işin bedelinin fesih kararının alındığı 27.09.2010 tarihi itibariyle mahalli serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre hesap edilmesi gerektiği, bu şekilde hesap yapılması halinde belirlenen iş bedelinin içerisinde KDV’de bulunacağından ayrıca KDV ilavesi yapılmasının doğru olmadığı belirtilmiş ve mahkemece yapılması gerekenin, “Maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK"nın 281/3. maddesi uyarınca konusunda uzman bir bilirkişi kurulu oluşturularak mahallinde keşif yapılıp, fesih kararının alındığı 27.09.2010 tarihi itibarıyla davalı tarafın bilirkişi kurulu ek raporuna karşı detaylı olarak yapmış olduğu itirazlar da dikkate alınarak ve ayrıca KDV ilave edilmeksizin serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre iş bedelini tespit ettirmek; bu suretle belirlenen iş bedelinden toplam 1.549.345,00 TL temlik bedelini mahsup etmek, mahkemece mahsup edilmeyen ve ilk karardan sonra yapılan temliklerle ilgili gerekli araştırma yapılarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar vermek” olduğu açıklanmıştır.
    Mahkemece 15. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmuştur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı ilamı gereğince yerel mahkemece Yargıtay"ın bozma kararına uyulması sonucu bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak teşkil edeceğinden bozma kararında gösterilen inceleme ve araştırma yapılarak o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamından sonra alınan ve hükme de esas alınan 03.09.2018 tarihli asıl ve 06.05.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda, asıl davada yüklenicinin imalat alacağı belirlenirken 6.533.474,10 TL’ye 1.179.625,34 TL %18 KDV eklenerek toplam imalat bedeli 7.733.099,44 TL bulunmuş, bu miktardan 2.684.345,00 TL temlikler toplamı mahsup edilerek yükleniciye ödenmesi gereken bedel 5.048.754,44 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemece bozma ilamına aykırı olarak %18 KDV ilavesi yapılarak imalat bedelini hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınarak 5.048.754,44 TL’nin hüküm altına alınması “usuli kazanılmış hakkın korunması gerektiği” ilkesine aykırı olmuştur.
    Mahkemece asıl davada bilirkişi raporunda yazılı 1.179.625,34 TL KDV ilave edilmeksizin yüklenici alacağının hüküm altına alınması gerekirken, bozma ilamına aykırı olarak mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenen bedele ayrıca KDV ilave edilmesi doğru olmamıştır.
    Diğer taraftan, gerekçeli kararda “sözleşmenin davacılara devredilmesinden itibaren geçmesi gereken 14 aylık süre dolmadan ilk sözleşmedeki süre dikkate alınarak feshedilmesi nedeniyle davalının fesihte haksız olduğu, bu itibarla davacı şirketin Borçlar Kanunu’nun 367 ve devamı maddeleri gereğince yaptığı imalatın bedelini davalıdan isteme hakkına sahip olduğu” açıklamasına yer verilmiştir. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, davacı yükleniciyle yapılan sözleşmenin müvekkili belediye tarafından feshedilmesi nedeniyle gelir kaydedilecek teminat mektubunun sahte çıkması sebebiyle mektup bedelinin yükleniciden tahsili için Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/338 esas sayılı dosyası üzerinden yüklenici aleyhine açılan davada, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, kararın gerekçesinde “Belediye tarafından ihalenin haklı nedenle feshedildiğinin” belirtildiğini, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini ileri sürerek eldeki davanın gerekçesinde davalı belediyenin fesihte haksız olduğu tespitine yer verilmesinin doğru olmadığını beyan etmiştir. Yine davalı vekilinin 26.10.2020 tarihli dilekçesinde, yüklenici tarafından belediye aleyhine Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/314 esas sayılı dosyası üzerinden “yoksun kalınan kar” talebiyle alacak davası açıldığı belirtilmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 11.03.2021 tarihli geri çevirme kararı üzerine mahkemece gönderilen 2021/314 esas sayılı dava dosyası fotokopisinin incelemesinden, yüklenici tarafından açılan davada sözleşmenin davalı ... tarafından tek taraflı haksız feshinden dolayı şirketin uğradığı müspet zarar ve yoksun kalınan karın talep edildiği, davalı belediyenin açtığı karşı davada ise sözleşmenin haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle alacak isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
    Sözleşmenin feshi halinde fesihte kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın yüklenici gerçekleştirdiği imalat bedeline hak kazanır. Davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli için feshin haklı olup olmadığının bir önemi bulunmamaktadır. Davacı hak ettiği imalat bedelini fesihte idare haklı olsa dahi isteyebilecektir. Bu nedenle mahkemenin, “Belediyenin sözleşmeyi fesihte haksız olması nedeniyle davacı yüklenicinin imalat bedelini davalıdan isteme hakkı olduğu” yönündeki gerekçesi yerinde olmadığı gibi, feshin haklı olup olmadığı 2010/338 esas sayılı dava dosyası da incelenerek yüklenici tarafından açılan 2020/314 esas sayılı davada tartışılacağından temyize konu eldeki davada feshin haklı olup olmadığının tartışılması da doğru olmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle fer’i müdahil vekilinin temyiz isteminin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ve birleşen dosya davacısı ... yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı ve birleşen dosya davalısı yükleniciden alınarak davalı ve birleşen dosya davacısı Adapazarı Belediyesine verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,14.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi