19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/33780 Karar No: 2020/332 Karar Tarihi: 23.01.2020
5015 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33780 Esas 2020/332 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2019/33780 E. ve 2020/332 K. sayılı hükümde, sanığın 5015 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum olduğu ve 5607 Sayılı Kanun'un 3/11. maddesi uyarınca cezalandırıldığı belirtilmiştir. Ancak, sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiği konusunda TCK'nın 53. maddesi uyarınca yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, suçta kullanılan nakil aracının kiralık olduğu ve iyiniyetli bir üçüncü kişiye ait olduğunun anlaşıldığı belirtilirken, bilirkişi tayin edilerek sanığa sebep olmadığı keşif ve bilirkişi ücretinin yükletildiği vurgulanmıştır. Kararda, Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve temyize yetkisinin olmadığı belirtilerek temyiz talebinin reddedilmesi kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5015 Sayılı Kanun'un ek 5/1, 5607 Sayılı Kanun'un 3/11, 5237 Sayılı TCK'nın 53, 5320 Sayılı Kanun'un 8/1, 1412 Sayılı CMUK'nın 317 ve 321. madde.
19. Ceza Dairesi 2019/33780 E. , 2020/332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5015 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I-Gümrük İdaresi temsilcisinin temyiz istemine yönelik incelemede ; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin nakil aracının müsaderesi yönüyle dahi davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından Gümrük İdaresi temsilcisinin vaki temiyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince REDDİNE, II-Sanığın temyiz istemine yönelik yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığın eylemi hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 5015 sayılı Kanun"un ek 5/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması yerine, 5607 sayılı Kanun"un 3/11. maddesine göre mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, TCK"nin 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l.fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, 3-Suçta kullanılan nakil aracının kiralık olup, iyiniyetli üçüncü kişiye ait olduğunun anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nakil aracının müsaderesi açısından etkisi olmadığı halde bilirkişi tayin edilerek, sanığa sebep olmadığı keşif ve bilirkişi ücretinin yükletilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.