20. Ceza Dairesi 2018/4561 E. , 2019/1423 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık ..."in, 05/09/2013 tarihli olayda, uyuşturucu madde temin etmek üzere diğer sanık ..."nın işyerine götürdüğü gizli soruşturmacılardan aldığı 100 TL para karşılığında, sanık ..."dan temin ettiği esrarı gizli soruşturmacılara teslim etmek suretiyle, TCK"nın 37. maddesi uyarınca fiili diğer sanıkla birlikte "fail" sıfatı ile gerçekleştirdiği gözetilmeden, eyleme TCK"nın 39. maddesi uyarınca "yardım eden" sıfatı ile katıldığı kabul edilerek, hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayin edilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında TCK"nın 188/3, 39/1-2-c maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden, TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu "2 yıl 1 ay hapis cezası" yerine, "2 yıl 1 ay 1 gün hapis cezası" yazılmak suretiye fazla cezaya hükmolunması,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmüne ilişkin "3-" nolu bendin, TCK"nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanmasına dair 3. paragrafında yer alan "2 yıl 1 ay 1 gün" ibaresi çıkarılarak, yerine "2 yıl 1 ay" ibaresinin yazılması,
2-Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 Esas, 2015/135 Karar ve 2014/848 Esas, 2015/136 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; gizli soruşturmacıların 05/09/2013 tarihinde sanık ..."dan suç konusu uyuşturucu maddeyi satın alması üzerine, sanığın ""uyuşturucu madde ticareti yapma"" suçunu işlediği belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen, gizli soruşturmacıların sanıktan 06/09/2013 tarihinde tekrar uyuşturucu madde satın alması gereksiz olduğu gibi görevleri kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl görevi ""uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak"" değil, ""suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir."" Bu nedenlerle gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden çok kez uyuşturucu madde satın alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir ""alım-satım"" söz konusu olmadığı gözetilmeden, atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının, TCK"nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.