Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7415
Karar No: 2019/6306
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/7415 Esas 2019/6306 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/7415 E.  ,  2019/6306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin ... ili ... Belde Belediye Başkanlığında 01.11.2005-01.11.2011 tarihleri arasında kesintisiz olarak işçi sıfatı ile çalıştığını, belde belediyelerinin kapatılmasına ilişkin düzenleme doğrultusunda ... İl Özel İdaresine devir işleminin yapıldığı, Belediyede çalıştığı 6 yıllık süre boyunca İş Kanunundan ve Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacakların ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili süresinde temyiz etmiştir.
    1-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları için de geçerlidir.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarına göre davacının haftanın 5 günü 08:00 -17:00 saatleri arasında, öğlen 1 saat ara vererek toplam 40 saat çalıştığı kabulü ile fazla çalışma yapmadığı ve yine tanık beyanlarına göre ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmasının bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ancak davacı tanığı ..., “Milli Bayram ve resmi tatillerde davacının muavin olarak görev yaptığı yılın yaklaşık 2 ayı normal mesaiye davacı devam ederdi, diğer yılın 10 aylık bölümünde ise davacı milli bayram ve genel tatil günlerinde izinli olurdu.” şeklinde beyanda bulunmuş ve ortak tanık ... “Davacı hafta içi 08:00-17:00 arası, Cumartesi günleri ise sadece muavin olduğu günlerde genelde 07:00 - 17:00 saatleri arası mesai yapardı. Davacının ne sıklıkla muavinlik yaptığını bilemem. Milli Bayram ve resmi tatillerde ise davacının muavin olarak görev yaptığı zamanlarda mesaisi olurdu, diğer zamanlarda ise davacı milli bayram ve genel tatil günlerinde izinli olurdu.” ifadelerini kullanmış ve davalı tanığı da “Davacı belediyede hafta içi 08:00-17:00 arası, Cumartesi günleri ise sadece muavin olduğu günlerde genelde 06:00 - 15:00 saatleri arası mesai yapardı, yaz sezonunda ise muavin olduğu günler 06:00 - 16:00 saatleri arsında mesai yapardı. Davacı muavinlik yapmadığı zamanlarda Cumartesi günleri de izinli olurdu. Davacı sadece 2005/Kasım - 2009/Mart dönemleri arasında ve sadece yılın yaklaşık 3 ayı süresince muavin olarak çalıştı. Davacı Pazar günleri izinli olurdu. Davacının günlük 1 saat yemek - çay - sigara molası olurdu. Dini bayramlarda çalışma olmazdı. Milli Bayram ve resmi tatillerde ise davacının muavin olarak görev yaptığı zamanlarda mesaisi olurdu, diğer zamanlarda ise davacı milli bayram ve genel tatil günlerinde izinli olurdu.” şeklinde açıklama yapmıştır. Hal böyle olunca, davacının muavinlik yaptığı dönemlerde fazla mesaili ve ulusal bayram genel tatillerde çalışmış olabileceği göz önüne alındığında tanıkların tekrar dinlenerek davacının hangi tarihlerde muavin olarak çalıştığı netleştirilmeli, zamanaşımı def"i de değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/03/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi