10. Hukuk Dairesi 2020/5166 E. , 2021/13054 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, müvekkilinin, 15.03.2010 – 14.04.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı işveren vekili; müvekkili şirketin basiretli tüccar olarak işyerinde çalışanlarını Kuruma bildirimlerini sıkı şekilde takip ettiğini, davacının 14.04.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının 2010 yılı Mart ayında çalışmaya başladığı iddiasının asılsız olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan Kurum vekili; kamu düzenine ilişkin davada işyeri dosyaları, ücret bordroları, müfettiş raporları bordro tanıkları gerektiğinde komşu işyeri tanıkları dinlenip, somut ve inandırıcı bilgi ve belgelerle kanıtlanan eylemli ve gerçek çalışma olgusunun varlığının saptanması gerektiğini, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkeme tarafından; “Davacının 15.03.2010 - 14.04.2011 tarihleri arasında Kuruma bildirilenler dışında 6863.45.01 sigorta sicil numaralı işyerinde, 2010/3. Ayında 17 gün, 2010/4. ayında 15 gün, 2010/5. ayında 30 gün, 2010/6. ayında 30 gün, 2010/7. ayında 30 gün, 2010/8. ayında 30 gün, 2010/9. ayında 30 gün, 2010/10. ayında 30 gün, 2010/11. ayında 30 gün, 2010/12. ayında 30 gün, 2011/1. ayında 30 gün, 2011/2. ayında 30 gün, 2011/3. ayında 30 gün, 2011/4. ayında 12 gün olmak üzere toplam 374 gün sigortalı olarak asgari ücret karşılığı çalıştığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,” yönelik karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin, 30.01.2018 tarihli, 2013/154 E, 2018/71 K. sayılı kararına yönelik davalı şirket vekili ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı şirket vekili: davacının kazanç sağlamak için tehdit amacıyla eldeki davayı açtığını, müvekkili şirkette çalışanların bildirimlerinin yapıldığını, daha önce müvekkili şirket aleyhine hiç hizmet tespiti davası açılmadığını, yazılı delil sunulmadığını, tanıkların çoğunluğunun davacının iddia edilen dönemlerde çalışmadığını beyan ettiklerini, davacının çalıştığı iddiasına ilişkin yaklaşık tanık beyanlarına itibar edilerek hükme esas alınan bilirkişi raporu düzenlendiğini, tanıklara davacının yaptığı işi yapan başka çalışan olup olmadığının sorulmadığını beyan ederek, temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı kurum vekili; davacının şahsi dosyasında ve hizmet cetvelinde bildirilen gün kadar çalışmasının olduğunu, Kurum kayıtlarının aksinin eşdeğer yazılı delillerle hiçbir duraksamaya yer bırakmaksızın ispatlanması gerektiği, salt tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, Kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, beyan ederek, temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Öte yandan 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde Yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasa"nın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir.
Eldeki davada, davacının davalı ... Kiremit Fabrikası’nda 15.03.2010-14.04.2011 tarihleri arasında hizmet akdiyle çalıştığının tespitinin talep edildiği, davacının hizmet cetveline göre, davacı adına davalı işyerinden 14.04.2011-22.09.2012 arasında bildirimlerin yapıldığı, talep dönemi içerisinde ayrıca 1107002.45.01 sicil sayılı dava dışı işyerinden 15.04.2010-29.04.2010 tarihleri arası 15 gün, yine 29943 45.01 sicil sayılı dava dışı işyerinden 11.04.2011-11.04.2011 tarihleri arasında 1 gün çalışmalarının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davacının 15.03.2010-14.04.2011 arası dönemde davalı nezdinde sürekli çalıştığını iddia etmesi karşısında, Mahkemece, davacının 1107002.45.01 ve 29943 45.01 sicil no.lu işyerlerinde çalışıp çalışmadığı, çalışmasının nasıl olduğu, dava dışı işyerlerinde çalışması mevcut ise davalı işyerinde çalışmasının bu çalışmalarından sonra mı başladığı, veyahut davalı işveren tarafından bu iş yerine çalışmak üzere gönderilip gönderilmediği hususlarında davacının beyanı alınmalı, davalı iş yeri ile bu iş yeri arasında organik bağ olup olmadığı araştırılarak tespit edilmeli, davacının farklı iş yerlerinde çalışmadığı iddiası varsa bu hizmetlerin iptali sağlanmadan hizmet tespiti yapılamayacağından, bu durumda dava dışı diğer işverenin HMK 124. maddesi gereğince davaya dahil edilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ... Toprak Sanayi A.Ş."ye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.