18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8293 Karar No: 2016/5059 Karar Tarihi: 28.03.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/8293 Esas 2016/5059 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı tarafından davalıların 113.951 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte tahsili istenmiş, mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği açıkça belirtilmemişse, sulh mahkemesinde görülmeye karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeple hüküm bozuldu ve temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine karar verildi. Kararda Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddeleri ile 5711 Sayılı Kanunun 22. maddesi de belirtilerek, uyuşmazlıkta genel hükümlerin uygulanması gerektiği vurgulanmıştır.
18. Hukuk Dairesi 2015/8293 E. , 2016/5059 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, 113.951 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, 2004 yılında yönetici olarak seçilen davalıların kat maliklerini zarara uğrattıklarından bahisle 113.951 TL alacağın faiziyle birlikte davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 Sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşıldığından, uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye mahkemelerinin görevi asıl, sulh mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece, davaya konu taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.