1. Hukuk Dairesi 2016/5250 E. , 2019/1564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESİL-TENKİS -TAZMİNAT ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen dava sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil, olmadığı takdirde tenkis, olmazsa bedel ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, 16.12.2015 tarihli celsede davacılara eksik harcın tamamlanması için verilen kesin sürede eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde dava değerinin gösterilmediği ancak 10.000 TL değer üzerinden harç yatırıldığı, 26.11.2015 tarihli celsede davacılar vekiline “bilirkişi raporundaki davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden harcı ikmal etmek” üzere "2 haftalık kesin süre" verilerek, harcın yatırılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağının ihtar edildiği, 16.12.2015 tarihli celsede eksik harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Gerçekten de, 492 Sayılı Harçlar Kanunu harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüş ise de; tarafların üzerinde uzlaşamadıkları durumlarda, harca esas alınacak dava değerinin uzman bilirkişiler aracılığıyla keşfen saptanmasında zorunluluk vardır.
Harçlar Kanununun 30. maddesinde ""... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz, HUMK’nun 409. (HMK"nun 150.) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır."" düzenlemesine yer verilmiştir.
Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, dava konusu taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı yada mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Öte yandan, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler, gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını acıkça anlatmalı, tarafları uyarmalıdır.
Oysa somut olayda, mahkemece kesin süreye ilişkin ara kararında; yapılması gereken işin ne olduğu yukarıdaki ilkelere uygun bir şekilde tam bir açıklıkla belirtilmemiştir. Bu hali ile ara kararın yasal unsurları taşıdığını söyleyebilme ve buna hukuki netice bağlayabilme olanağı da yoktur.
Hal böyle olunca, öncelikle davacı tarafın yatırması gereken harç miktarının hesaplanarak açıkça ara kararında belirtilmesi ve ondan sonra eksik harcın tamamlatılması yönünde işlem yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
Kabule göre de; mahkemece (belirlenen değer üzerinden) harcın tamamlanmaması durumunda 492 s. Harçlar Yasasının 30. maddesi yollaması ile 6100 s. HMK"nun 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, doğrudan davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmesi doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.