MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması sureti ile mahkumiyet

Mahalli mahkemece, bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın üzerine atılı suçun, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 456/2. maddesi kapsamında kaldığı ve zamanaşımı yönünden 765 sayılı TCK"nin hükümlerinin sanık lehine olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen müessir fiil suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 765 sayılı TCK’nin 102/4. maddesinde beş yıllık asli zamanaşımı süresinin öngörüldüğü; mahkemenin 24.03.2006 tarih ve 2004/63 Esas ve 2006/346 Karar sayılı mahkumiyet kararı ile zamanaşımının kesilmesinden sonra işlemeye başlayan zamanaşımının, mezkur hükmün Dairemizin 20.10.2010 tarih ve 2008/13709 Esas ve 2010/15099 Karar sayılı ilamı ile bozulmasından sonra, 22.03.2011 tarih ve 2010/565 Esas ve 2011/177 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 27.04.2011 tarihinde durduğu, ikinci suçun işlendiği 17.12.2014 tarihinden itibaren yeniden işleyen beş yıllık olağan zamanaşımı süresinin, hüküm tarihi olan 03.12.2015 tarihinden önce dolduğu dikkate alınarak, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK"un 322. ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca isteme uygun DÜŞÜRÜLMESİNE, 17.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.