4. Hukuk Dairesi 2016/14969 E. , 2019/4633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/12/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 16/06/2016 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/10/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat... geldi, karşı taraftan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, özellikle; davacının dava dilekçesinde kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini öne sürdüğü ifadelerin hakaret niteliğini taşımadığı gözetildiğinde davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ... Aile Mahkemesinin 2011/648 esas sayılı dosyasında görülmekte olan katılım alacağı davasında davalı/karşı davacı vekili olarak, davalının ise davacı/karşı davalı vekili olarak yer aldığını, mahkemeye ibraz edilen 25/11/2013 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduğunu, davalı avukatın ise söz konusu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle ... Cumhuriyet Savcılığına ve Baro Başkanlığına şikayet dilekçesi verdiğini, yapılan soruşturma sonucunda hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğini, davalının haksız şikayeti nedeniyle Cumhuriyet savcılığında ve baro başkanlığında ifade vermek zorunda kaldığını, davalının şikayet dilekçesindeki ifadelerin hakaret içerdiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacının haksız ithamlarına karşılık olarak anayasal bir hak olan şikayet hakkını kullandığını beyan ederek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafından yasal şikayet hakkınının kullanıldığı, dilekçe içeriği ve tüm dosya kapsamına göre yapılan şikayeti haklı kılacak bir kısım emarelerin mevcut olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10/3. maddesinde manevi tazminat davalarında istemin tamamının reddi durumunda avukatlık ücretinin tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, açılan dava tümden reddedildiğine göre; davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir.
Yerel mahkemece, açıklanan bu düzenlemeye aykırı olarak, 1.800,00 TL maktu vekalet ücreti yerine, reddedilen talep üzerinden nisbi oranda vekalet ücreti takdir edilerek davacıdan tahsiline dair verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü MuhakemeleriKanunu"nun 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrası 5. bendinde avukatlık ücreti takdirine ilişkin "AAÜT gereğince davalı yararına takdir edilen 3.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine," şeklindeki sözcük dizelerinden "3.600,00 TL" rakamları çıkartılarak yerine "1.800,00 TL" rakamlarının yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, davacının hakaret eylemine yönelik temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.