Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/14388
Karar No: 2021/2822
Karar Tarihi: 22.09.2021

Danıştay 2. Daire 2021/14388 Esas 2021/2822 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14388
Karar No : 2021/2822

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davalı idarede uzman olarak görev yapan davacının, şube müdürü olarak atanma isteminin reddine ilişkin ... günlü, ... sayılı işlem ile ..., ... ve ... isimli uzmanların şube müdürü olarak atanmalarına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti :
... İdare Mahkemesinin ... günlü, E: ...; K: ... sayılı kararıyla; dava konusu uyuşmazlıkta, Dışişleri Bakanlığı İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığının ... günlü, ... sayılı işlemiyle, 30/10/2001 tarihinden bu yana uzman kadrosunda görev yapan ..., ... ve ... isimli kişilerin şube müdürü kadrosuna atamalarının yapıldığı, bu durumun davacı tarafından öğrenilmesi üzerine kendisinin de adı geçen kişiler gibi boş bulunan şube müdürü kadrosuna atamasının yapılması için başvuruda bulunduğu, boş bulunan bir kadroya kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek atama yapmak konusunda gerekli nitelikleri taşıyanlar arasında tercihte bulunmak hak ve yetkisine sahip bulunan idarenin bu yetkisini belirli bir kişi lehine kullanmaya yargı kararıyla zorlanamayacağının açık olduğu, dolayısıyla davacının şube müdürü kadrosuna atanma talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacı tarafından, ..., ... ve ...'nın şube müdürü kadrosuna atanmalarına ilişkin ... günlü, ... sayılı işlemin iptali istenilmekte ise de, davalı idarenin 15/09/2011 tarihinde mahkeme kaydına giren birinci savunma dilekçesinde, Bakanlık bünyesinde halihazırda 300'e yakın münhal şube müdürlüğü kadrosunun bulunduğunun belirtildiği, dolayısıyla yukarıda ismi belirtilen kişilerin şube müdürü kadrosuna atanmış olmasının, davacının menfaatini ihlal eder bir yönünün bulunmadığı ve bu işlem yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davacının şube müdürü kadrosuna atanma talebinin reddine ilişkin işlem yönünden davanın reddine, ..., ... ve ...'nın şube müdürü kadrosuna atanmalarına ilişkin işlem açısından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Beşinci Dairesinin 10/12/2014 günlü, E:2012/6782, K:2014/9179 sayılı kararıyla; Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmı onanmış, ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmı ise, davacının atanmak istediği şube müdürlüğü kadrolarından üçüne ..., ... ve ...'nın ... günlü, ... sayılı işlemle atandığı, davacının, bu kişilerden birisi yerine kendisinin atanması gerektiği, kendisinin şube müdürlüğü kadrosuna atanabilmek için gerekli tüm koşulları taşıdığı ileri sürerek davanın açıldığı, davacının durumuna uygun kadroya yapılan bir başka atamanın iptalini istemekte menfaatinin bulunduğu, zira, o kadroya yapılan atamaların hukuka aykırılığının tespiti sonucunda iptal edilen bu atamalar sonucu boşalan kadrolara davacının atanma olasılığının ortaya çıkacağı, davacının bu nedenle dava açmakta güncel, meşru menfaati olduğu anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ...; K: ... sayılı kararla, bozulan kısım yönünden Danıştay Beşinci Dairesinin kararına uyulmayarak ilk kararın davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmında ısrar edilmiştir.
Davacının temyiz istemi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 12/04/2018 günlü, E:2016/638, K:2018/1783 sayılı kararla, ... , ... ve ...'nın atamaların hukuka aykırılığının tespiti sonucunda iptal edilen bu atamalar sonucu boşalan kadrolara davacının atanma olasılığı ortaya çıkacağından, davacının durumuna uygun kadroya yapılan bir başka atamanın iptalini istemekte kişisel, güncel, meşru bir menfaatinin bulunduğunun kabulu gerekmekte olup, bu durum gözetilmeksizin davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmediği, öte yandan; olayda, davacı tarafından ..., ... ve ... isimli uzmanların şube müdürü olarak atanmalarına ilişkin işlemin iptali istenildiğinden, bu davanın sonucunda ..., ... ve ... isimli kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açık olup, İdare Mahkemesince, davanın, ..., ... ve ...'e ihbar yapıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemi ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 04/11/2019 günlü, E:2018/4638, K:2019/4942 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
... İdare Mahkemesince, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak dava ..., ... ve ...'e ihbar edildikten sonra verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararla; dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Dışişleri Bakanlığı Sürekli Merkez Hizmeti Gören Personelin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde ''Şube Müdürü'' kadrosuna atanma hususunda bir düzenleme bulunmadığından, anılan Yönetmeliğin 24. maddesi uyarınca, somut olayda, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin uygulanma alanı bulduğu, anılan Genel Yönetmeliğe göre, ilgililerin ''Şube Müdürü'' unvanlı kadroya atanabilmeleri için, en az dört yıllık yüksek öğrenim mezunu olmaları gerektiği, ayrıca dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan haliyle, söz konusu Yönetmelikte, görevde yükselme eğitimini tamamlayanların, bu Yönetmelik kapsamında bulunan görevlere atanabilmeleri için, kurumlarınca çıkarılacak görevde yükselme yönetmeliğine uygun olarak yapılacak sınava katılarak başarılı bulunmalarının şart olduğu, ..., ... ve ... isimli uzmanların sınava tabi tutulmaksızın Şube Müdürü olarak atandığı, ayrıca, ... ve ...'ın 4 (dört) yıllık yüksek öğretim mezunu olmalarına karşın, ...'nın 3 yıllık yüksek öğretim mezunu olduğu, davalı idarece, ''Şube Müdürü'' unvanlı münhal kadrolara atanma şartlarını haiz olmayan uzmanların atanmasına dair tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin ..., ... ve ...'nın şube müdürü kadrosuna atanmalarına ilişkin kısmı yönünden'' iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 04/11/2006 tarihli ve 26336 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Dışişleri Bakanlığı Sürekli Merkez Hizmeti Gören Personelin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nde şube müdürlüğü unvanlı kadrolara atanma konusunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, davalı idarenin şartları taşıyan personel arasından atama yapma konusunda takdir yetkisinin bulunduğu, 11/10/2018 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrılan davacının davaya devam etmekte hukuki menfaati ve kişisel yararının kalmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi