8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16558 Karar No: 2017/8679 Karar Tarihi: 08.06.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/16558 Esas 2017/8679 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/16558 E. , 2017/8679 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, borçlular hakkında başlatılan takipte haczedilen mahcuzlara ilişkin 3. kişi ... isimli firma yetkilisinin dava dışı ... yararına istihkak iddiasında bulunduğunu, ... isimli firmanın ... inşaatında asıl yüklenici, takip borçlularının ise alt taşeron olduklarını; 3. kişi ... yararına istihkak iddiasında bulunamayacağı gibi mahcuzların da borçlulara ait olduğunu ileri sürerek, 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı 3. kişi vekili, haciz adresinin ... inşaat sahası, müvekkilinin asıl yüklenici olduğunu, dava konusu mahcuzların ise ..." ye ait olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, takip borçlusu olmayan 3. kişi tarafından ... yararına istihkak iddiasında bulunulduğu, 3. kişinin ... yararına istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisi bulunmadığı, diğer yandan hacze konu mahcuzların üretici firmalar tarafından borçlu şirketlere satıldığı, buna ilişkin sevk irsaliyeleri bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Temyize konu kararda, takip borçlusu olmayan 3. kişi tarafından ... yararına istihkak iddiasında bulunulduğu, 3. kişinin ... yararına istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisi bulunmadığı ifade edilmiştir. ... isimli firma yetkilisinin ... yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili kişilerden olmadığı ... tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. O halde davacı alacaklının İİK’nun 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından; davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece gerekçesi ile çelişecek şekilde davanın esastan kabulüne karar verilerek yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.