Esas No: 2021/3474
Karar No: 2021/2994
Karar Tarihi: 22.09.2021
Danıştay 13. Daire 2021/3474 Esas 2021/2994 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/3474
Karar No:2021/2994
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : ... Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVALI) ... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
MÜDAHİLLER
(DAVALI İDARE YANINDA) : 1- ... Yemekhane Temizlik Servis Hizmetleri İnşaat
Nakliyat Turizm Bilişim Yazılım Ticaret Ltd. Şti.
2- ... Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Başhekimliği'nce 09/02/2021 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen "36 Aylık Malzeme Dahil Yemek Pişirme, Kahvaltı Hazırlama, Dağıtım ve Sonrası Yemek Hizmet Alımı" ihalesi dokümanına dair yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce; dava konusu kararın 2. ve 5. iddialar yönünden başvurunun reddine ilişkin kısımlarında hukuka uygunluk bulunmadığı; 1., 3. ve 4. iddialar yönünden başvurunun reddine ilişkin kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu kararın 2. ve 5. iddialar yönünden iptaline, 1., 3. ve 4. iddialar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozularak dava konusu işlemin bu yönlerden de iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının bozularak bu yönlerden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının davacı tarafından temyize konu edilen kısımlarının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile duruşma yapılmadan verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri de Anayasa’nın 141. maddesinde düzenlenen "yargılamanın açık ve duruşmalı" yapılması ilkesidir. Yargılamanın açıklığı ilkesinin amacı, yargısal mekanizmanın işleyişini kamu denetimine açarak yargılama faaliyetinin saydamlığını güvence altına almak ve yargılamada keyfiliği önlemektir. Bu yönüyle, hukuk devletini gerçekleştirmenin en önemli araçlarından biridir.
Adil yargılanma hakkının düzenlendiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 6. maddesindeki “aleni yargılamanın” varlığı, zorunlu olarak “sözlü yargılama” hakkını da içerir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve yirmibeşbin Türk Lirasını aşan tam yargı davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılacağı; üçüncü fıkrasında, duruşma talebinin, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabileceği kurala bağlanmıştır. Anılan maddeye göre, taraflardan birinin isteği üzerine, duruşma yapıldıktan sonra uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı vekili tarafından verilen ve 18/03/2021 tarihinde İdare Mahkemesi kaydına giren dava dilekçesinde duruşma yapılması isteminde bulunulduğu hâlde, Mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının duruşma istemi göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi, hem Anayasa'nın 36. maddesinde yer alan âdil yargılanma hakkına, hem de 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesinin açık ve emredici kuralına aykırı olduğundan, usûl hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte eksiklik olarak değerlendirilmesi gereken bu husus 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektirmektedir.
Öte yandan, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden karar verileceğinden, davacının ve davalının esasa ilişkin temyiz iddialarının bu aşamada incelenmesine gerek bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan ... -TL yürütmeyi durdurma harçlarının istemleri hâlinde davacıya ve davalı idareye iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 22/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.