2. Hukuk Dairesi 2012/11127 E. , 2012/31141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Elazığ 1. Aile Mahkemesi
TARİHİ :30.3.2012
NUMARASI :Esas no:2010/538 Karar no:2012/215
Taraflar arasındaki "karşılıklı boşanma" ve "ziynet eşyası alacağı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından; kocanın birleşen boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve reddedilen ziynet alacağı talebi yönünden, davalı-davacı koca tarafından ise; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Her ne kadar boşanmaya tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek karar verilmiş ise de; toplanan delillerden; davacı-davalı kadının birlik görevlerini ihmal etmesine karşılık, davalı-davacı kocanın eşine hakaret, kayınvalidesine hakaret ve tehdit davranışları sonucu ceza mahkemesince de mahkumiyetine karar verildiği ve eşinin hastalığı sırasında onun tedavisiyle ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektiren olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte eşine göre davalı-davacı kocanın daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Taraflar arasındaki olayların yıkıcı etkisi karşısında taraflar bakımından evliliğin devamında bir yarar kaldığından söz edilemez. Durum böyleyken; evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve boşanmaya neden olaylarda, davalı-davacı koca daha fazla kusurlu iken; tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmamıştır. Ancak, kocanın davası bakımından Türk Medeni Kanununun 166/2, kadının davası bakımından ise Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları oluştuğundan; her iki davanın da kabul edilip boşanma kararı verilmesi, hüküm sonucu olarak doğru olmakla birlikte, karar gerekçesi isabetli olmadığından; her iki davaya ilişkin boşanma hükmünün kusura ilişkin karar gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiş (HUMK.m.438/son); buna bağlı olarak ve mahkemenin diğer bölümlere ilişkin inceleme ve hükmü usul ve yasaya uygun olduğundan davalı-davacı kocanın tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı gibi davacı-davalı kadın, kocasına göre eşit veya daha fazla kusurlu değildir. Durum böyleyken; davacı-davalı kadının manevi tazminat (TMK.m.174/2) talebinin hatalı eşit kusur kabulü gerekçe gösterilerek reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
3-Davacı-davalı kadın ziynet eşyalarına kocanın el koyduğunu ileri sürmüş; davalı-davacı koca cevabında,ziynet eşyalarının kadının kız kardeşine teslim edildiğini savunmuştur. Davalı-davacı kocanın bu cevabı karşısında ispat yükü kendisine geçmiştir. Bu nedenle davalı-davacı koca ziynet eşyalarını kadına veya kadın adına hareket eden kimseye teslim ettiğini kanıtlamalıdır. Davalı-davacı kocanın teslim olgusunu ispat ettiği gerekçesiyle sunduğu tarihsiz el yazılı belge içeriğinde imza bulunmaması teslim olgusundan söz edilmemesi, kimin tarafından düzenlediği belli olmadığından; bu belgeye senet niteliği verilemeyeceği gibi; yazılı kanıt başlangıcı da sayılamaz. Davalı-davacı koca gösterdiği diğer delillerle de teslim olgusunu kanıtlayamamıştır. O halde; taraflar arasında mevcut olduğu çekişmesiz olan; (9) adet çeyrek altın, (11) adet normal altın takı bileziği, (4) adet yarım altın, (1) takım altın kölye ve küpeden oluşan set ve (1) adet sahte çeyrek alın olarak, davacı-davalı kadına ait ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değerlerinin uzman bir bilirkişiye tespit ettirilmek suretiyle, bunlara ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yetersiz gerekçeyle reddi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple, her iki davadan verilen boşanma hükmünün kusura ilişkin karar gerekçesinin değiştirilip düzeltilmesi suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Ümüt"e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Sultan"a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2012 (Prş.)