16. Hukuk Dairesi 2016/8670 E. , 2019/3272 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, öncelikle eylemli durumda 187 numaralı parselle bir bütün olduğu ifade edilen 175 numaralı parseli komşu parsellerle birlikte gösterir harita örneğinin ve tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretiyle dayanağı olan belgelerle Karayolları tarafından gerçekleştirildiği ifade edilen kamulaştırma işlemiyle ilgili tüm belge ve haritaların getirtilip dosyaya konulması, bundan sonra mahallinde keşif icra edilmesi, taşınmazın öncesinin ne durumda bulunduğu, imar ihya edilip edilmediği, edilmiş ise ne zaman bitirildiği, ihyanın kimler tarafından gerçekleştirildiği, taşınmazın ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı etraflıca sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık sözlerinin zemine uygunluğunun komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, kamulaştırmayla ilgili belge ve haritaların yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi aracılığıyla uygulanıp kapsamının belirlenmesi, tespite aykırı sonuca varıldığı takdirde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılması, uzman ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, teknik bilirkişiye uygulanan kamulaştırma belgelerinin kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereği ile “... davada taraf olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30. maddesinde yazılı şartlar bulunmadığı halde ... adına tescil kararı verilmesi, teknik bilirkişi tarafından ifraz parseli olarak belirtilen 1, 2, 16, 32 ve 33 numaralı parseller hakkında infazı kabil hüküm kurulmamasının isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacılar ... mirasçıları ile müdahil davacı ...mirasçılarının davasının reddine, müdahiller ... ve müşterekleri ile ... ve müştereklerinin davasının kısmen kabulüne, diğer müdahillerin davasının kabulü ile kararda yazılı olduğu şekilde tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçılarından ... ve arkadaşları, müdahil ... vekili, Müdahil ... vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin, 03.06.2015 tarihli kısa kararında davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise, kimler yönünden davanın reddine, kimler yönünden davanın kabulüne ve hangi bölümün kim adına tesciline karar verildiği gösterilmeksizin hüküm tesis edilmesi suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Bu durum 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi bozma nedenidir. Diğer yandan dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur, bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve doğru olarak yerine getirilmesi zorunlu bulunmaktadır. Hükmüne uyulan bozma ilamında, taşınmazın öncesinin ne durumda olduğu, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığı, imar-ihya edilmiş ise kimler tarafından gerçekleştirildiği, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, taşınmazın ne zamandan beri, ne surette ve kimler tarafından kullanıldığı, adına tescil hükmü kurulan kişiler lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması, uzman ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması gereğine değinilmiştir. Ne var ki; mahkemece, taşınmazın evvelinde imar ihyaya muhtaç yer olup olmadığı araştırılmadığı gibi, lehine tescil hükmü kurulan kişilerin zilyetliklerinin ne zaman başladığı, tespit tarihinde bu kişiler lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmemiş ve ziraat bilirkişisinden de rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, adına tescil talep edilen kişilerin aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri, kadastro tespit tutanakları ve dayanakları ile kadastro tespitleri kesinleşmiş ise kadastro sonrası oluşan tedavüllü tapu kayıtları ve hükmen tapuya tescil edilmişlerse kesinleşme şerhli ilam örnekleri getirtilerek dosyasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi kurulu, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli her bir taşınmaz bölümünün ayrı ayrı geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; tespit tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının lehine tescil hükmü kurulan kişiler yararına gerçekleşmiş olup olmadığına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, mahkemece, ... mirasçılarının davasının reddine karar verilmiş olmasına rağmen, krokide 13, 23, 30 ve 35 numara ile gösterilen bölümlerin ... mirasçısı... adına tesciline karar verilmesi; 33 numaralı bölüm 33- A ve 33- B olmak üzere iki bölüme ayrılmış olmasına ve 33-B bölümü yönünden Hazine adına tesciline karar verilmesine karşın 33 numaralı bölümün tamamının ... ve müşterekleri adına tesciline karar verilmesi; 41 numara ile gösterilen bölümün hem Hazine adına hem ... adına tesciline karar verilmesi; 1, 16, 32 ve 33 numara ile gösterilen bölümler yönünden "…müşterekleri adına veraset ilamındaki payları" denilerek müştereklerin kim olduğu ve hangi veraset ilamındaki payları oranında tescil edileceği gösterilmeksizin tescil kararı verilmesi suretiyle, infazı kabil hüküm kurulmaması da isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.