7. Ceza Dairesi 2021/10840 E. , 2021/15157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM :Sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere, tasfiye, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığı kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ... ve ..."nın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Dairemizce kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanıkların eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu iş bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 19.12.2013, iddianame düzenlenme tarihinin 11.02.2014 olduğu,
UYAP"ta yapılan incelemede Dairemizin 2021/27775 Esas sayısına kayıtlı dosyasında (Ceyhan 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2020/649 Esas, 2020/419 Karar sayılı dosyasına ilişkin) suç tarihinin 20.12.2013, iddianame düzenlenme tarihinin 24.12.2013 olduğu,
Suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanıkların eylemlerinin TCK"nun 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- 5607 sayılı Yasanın 4/2. maddesinde belirtilen toplu kaçakçılık suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından işlenebileceğinin belirtilmiş olması karşısında, sanıkların birlikte işledikleri iddia olunan fiilden dolayı eylemlerinin toplu kaçakçılık olarak değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek eylemin bireysel kaçakçılık olarak nitelendirilmesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
4- Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 50/1. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5- Suça konu kaçak eşyanın müsaderesi yanında tasfiyesine de karar verilmesi,
6- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan TAPDK"nın Gümrük İdaresi ile birlikte davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücreti taktir edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.