
Esas No: 2019/2616
Karar No: 2019/4619
Karar Tarihi: 15.10.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2616 Esas 2019/4619 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Belediyesi aleyhine 03/11/2017 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu bakımından usulden reddine dair verilen 12/02/2019 günlü karara karşı ilk derece mahkemesince davacı tarafın temyiz istemi üzerine yapılan incelemede; davacının istinaf başvurusunu HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen 29/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle davacının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, karayolunda meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın davalı idarece tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, orta refüjde bulunan su fıskiyelerinin taşarak yolu kayganlaştırması nedeniyle davaya konu zararın oluştuğunu belirterek zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın hizmet kusuruna dayandığını, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olması gerektiğini belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; davanın idari yargı merciinde açılması gerektiğinden yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükme karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davaya konu olayın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı bu itibarla ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın, gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 6099 sayılı Kanun ile değişik 110. maddesi uyarınca: "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu kanun hükümleri uygulanır." düzenlemesi getirilmiştir. İlgili kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere ; trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemlerin alınmamasından kaynaklanan sorumluluk davalarında dahi dava adli yargı mahkemelerinde görülecektir.
Dosya kapsamından; davalı idarenin trafik güvenliğini ilgilendiren konularda gerekli önlem ve tedbiri almaması nedeniyle davaya konu zararın meydana geldiği anlaşılmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun açık düzenlemesi karşısında,uyuşmazlığın esasının adli yargıda çözümlenmesi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.