16. Ceza Dairesi 2020/8 E. , 2020/1625 K.
"İçtihat Metni" Mahkeme Kararı : Ceza Dairesinin 22.03.2017 tarih ve 2017/423 - 2017/402 sayılı kararı
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 63/1, 53, 58/9 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Dairemizce verilen 22.01.2018 gün ve 2017/4077 Esas, 2018/330 sayılı karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle dosya incelendi;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.01.2020 tarihli itiraznamesinde özetle:
Sanık ..."in 30.09.2019 tarihli dilekçesi ile itiraz talebinde bulunması üzerine; terör örgütü üyesi olma suçu temadi eden suçlardan olup, suç tarihinin belirlenmesinde hukuki ve fiili kesintinin birlikte aranması gerekmektedir. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasından yapılan yargılama sırasında iddianame tarihi göz önünde tutulmamış, Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının iddianame tarihinden (12.04.2016) önce Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında belirtilen suçun işlendiği ve iddianamenin 16.06.2016 tarihinde düzenlendiği değerlendirilmemiştir.
Silahlı terör örgütü üyeliği kapsamında 24.04.2015 tarihinde Şanlıurfa/Viranşehir ilçesinde ve 18.02.2016 tarihinde Kızıltepe/Nusaybin karayolunda meydana gelen eylemler ve her iki dosyanın iddianame tarihleri nazara alındığında mükerrer yargılamanın önlenmesi açısından yargılamanın birlikte görülmesi, dosyalar birleştirilip delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının iddianamesi (16.06.2016) Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının iddianamesinden sonra (12.04.2016) düzenlendiğinden ve Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin hüküm Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 05.07.2017 gün, 2017/1116 E. - 1170 K. sayılı kararıyla kesinleştirildiğinden; Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/438 E. - 2017/46 K. sayılı dosyasında CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi durumunda, gerçekleştirilen eylem yoğunluğu, tehlikenin büyüklüğü nazara alındığında sanık lehine hakkaniyete uygun olmayan sonuç doğacağı muhakkaktır.
Bu nedenlerle; daha önce kesinleştirildiği anlaşılan ve eski hale getirme istemi nedeni ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin anılan dava dosyası sonucunun beklenmesi, eski hale getirme talebinin kabulü halinde derdest olması gözetilerek "birleştirme" kararı verilmesi, kesinleştiğinin anlaşılması halinde ise "mahsup" kararı verilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
Olay ve yargılama safahatı:
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 16.06.2016 tarih 2016/1050 Esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında 18.02.2016 suç tarihli "Silahlı terör örgütüne üye olma, 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından açılan kamu davasının Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/438 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonucunda 16.02.2017 tarihli, 2017/46 sayılı kararla, sanığın anılan suçlardan cezalandırılmasına karar verilmiş, karara yönelik sanık müdafii tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 22.03.2017 tarih 2017/423 esas, 2017/402 sayılı kararı ile resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kesin olmak üzere başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Sanık müdafiinin 04.04.2017 tarihli dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurması üzerine, Dairemizin 22.01.2018 tarih 2017/4077 esas, 2018/330 sayılı kararıyla silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen hükmün onanmasına, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu yönünden ise 6136 sayılı Kanunun 12/4. maddesi delaletiyle 13/2, Ek 5, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca ceza hükmü tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu yönünden bozma üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 17.07.2018 tarih, 2018/958 esas, 2018/1492 sayılı kararı ile 6136 sayılı Kanunun 12/4. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 13/2, Ek 5, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 52/2-4, 63/1, 58/9, 54/4 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ilişkin hükmü Dairemizin 02.04.2019 tarih 2018/4524 esas, 2019/2207 sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.
Sanık hakkında Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin yukarıda anılan dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suç tarihi 18.02.2016, iddianame tarihi 16.06.2016 olup yargılama sırasında Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/147 Esas sayılı dosyasında da silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılamanın sürdüğü ve derdest olduğu savunması üzerine mahkemece bu husus tartışılmış ve Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında suç tarihinin 24.04.2015 olduğu, eylemin bu tarihte kesintiye uğradığı ve birbirinden bağımsız suç işlendiği gerekçesiyle dosyaların birleştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/147 esas 2016/37 sayılı 11.05.2017 günlü kararıyla sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63/1 maddeleri uyarınca verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine ilişkin hüküm, istinaf başvurusunun Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 05.07.2017 tarih, 2017/1116 esas, 2017/1170 sayılı kararıyla esastan reddine karar verilmesi üzerine temyiz kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmiş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin anılan kararına yönelik olarak sanık müdafiinin 16.10.2017 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme talepli olarak temyiz kanun yoluna başvurduğu, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/63771 tebliğname sırasında kayıtlı olduğu görülmüştür.
Hukuki Değerlendirme:
Ani suç olarak işlenmesi kural olarak mümkün olmayan silahlı terör örgütüne üye olma suçu, zorunlu mütemadi suçlardandır. Mütemadi suç, suçun tamamlanmasına rağmen failin suç işleme kararının devam etmesi nedeniyle neticenin devam ettiği suç türüdür. Başka bir ifade ile bu suç türünde hem maddi hem de manevi unsur temadi eder. TCK"nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçu, esas itibariyle cezalandırılan hazırlık hareketleri olması itibariyle, netice şartı aranmayan somut bir tehlike suçudur. Suçun yapısı ve mahiyeti gereği kesintisiz devam eden, netice değil ve fakat fiiller, örgütsel faaliyetlerdir. Hatta bir anlamda devam eden durumdur. (...)
Mütemadi suçlarda suç tarihi, temadinin kesildiği tarihtir. Temadi; ya failin iradi fiiliyle ya da gayri iradi bir müdahale ile fiilen, veya fail hakkında düzenlenen iddianame ile dava açılması ya da mahkumiyet kararı verilmesi ile hukuken sona erer. Failin bu suç nedeniyle tutuklanmaya evrilen yakalanması, tutuklanması ya da hakkında verilen hapis cezasının infazına başlanması fiili/hukuki kesinti, iddianame ve mahkumiyet hükmü ise hukuki kesinti oluşturacaktır.
Şu hale göre, failin tutuklanmaya evrilen yakalanmasından/tutuklanmasından önce ya da sonra, devlet otoritesinin faile bir ihtarı ve mevcut durumun cemiyet tarafından tasvip olunmadığının (... Mütemadi Suç), suç teşkil ettiğinin bildirilmesi anlamına gelen iddianame tarihine kadar sürdürdüğü örgütsel faaliyetlerinin, mütemadi suçların tekliği ve suç işleme kararının devam etmesi nedeniyle tek bir örgüt üyeliği suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
Somut olayda; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık hakkında Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/438 esasına kayden görülen davada suç tarihinin 18.02.2016, iddianame tarihinin 16.06.2016, Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/147 Esasına kayıtlı dosyasında da ise suç tarihinin 24.04.2015, iddianame tarihinin 12.04.2016 olduğunun anlaşılmasına göre, sanığın hukuki kesintinin gerçekleştiği Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/438 esasına kayden görülen davaya dayanak teşkil eden 16.06.2016 tarihli iddianame tarihine kadar gerçekleştirdiği örgütsel faaliyetlerin tek suç oluşturacağı gözetilmelidir.
Sonuç:Açıklanan nedenlerle;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesinin, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası gereğince yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE, Dairemizin 22.01.2018 tarih ve 2017/4077 Esas, 2018/330 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda :
Sanığın hukuki kesintinin gerçekleştiği Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/438 esasına kayden görülen davaya dayanak teşkil eden 16.06.2016 tarihli ilk iddianame tarihine kadar gerçekleştirdiği örgütsel faaliyetlerin iddianame kapsamına göre tek suç oluşturabileceği gözetilerek;
Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ilişkin Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/147 esas, 2016/37 karar sayılı dava dosyasının halen istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 05.07.2017 tarih, 2017/1116 esas, 2017/1170 kararına bağlı ve eski hale getirme talepli olarak temyiz kanun yoluna konu olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/63771 tebliğname sırasında kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında, Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/147 esas, 2016/37 karar sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi, derdest olması halinde mükerrer yargılama ve cezalandırmanın önlenmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi açısından her iki dava dosyasının birleştirilmesi, kesinleştiğinin anlaşılması halinde ise iddianamelerin kapsamı da gözetilerek şartları oluşmuş ise 5271 sayılı CMK"nın 223/7 maddesi gereğince davanın reddine, aksi halde kurulacak hükümle verilecek hapis cezasından, aynı tek suç nedeniyle daha önce verilip kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.