18. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/844 Karar No: 2016/5048 Karar Tarihi: 24.03.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/844 Esas 2016/5048 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, Kamulaştırma Yasası uyarınca, bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemiyle açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak temyiz edilmiştir. Yargıtay kararı sonrasında, bilirkişi raporundaki hatalı hesaplama ve yöntem hatası gibi nedenlerle hüküm bozulmuştur. Kamulaştırma Yasası'nın 10. maddesi ile kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinin (g) bendine göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak bedelinin tespiti gerekir. Kat mülkiyetli bağımsız bölümlerin değeri Kat Mülkiyeti Yasası'nın 46. maddesinin son fıkrası hükmüne göre bulunur. Yapının tamamı için Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca yayımlanan değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyetleri hesaplarını gösteren listelere göre (yıpranma payı da düşülerek) değer verilir. Zeminle yapı değerleri toplanıp kamulaştırmaya konu edilen bağımsız bölümün tapu kaydında yazılı olan arsa payına oranlanmasıyla o bağımsız bölümün kamulaştırma
18. Hukuk Dairesi 2016/844 E. , 2016/5048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 221 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmemiştir: 1-Kamulaştırma Yasası"nın 10. maddesi ile kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinin (g) bendine göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak bedelinin tespiti gerekir. Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için, emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte ve dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde olması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cephe ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması aranır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle bilirkişi raporunun incelenmesinden; dava konusu taşınmazın değerlendirilmesi için ... Mahallesi 933 ada 3 parselin emsal alındığı, ancak bu emsalin 15.05.2009 tarihli akit tablosunun incelenmesinde emsal satış işleminin hissedarlar arası satış olduğu ve özel amaçlı satış olduğundan yanıltıcı olabileceğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmaz, üzerinde kat mülkiyeti kurulu anataşınmazdaki bir bağımsız bölümdür. Kat mülkiyetli bağımsız bölümlerin değeri Kat Mülkiyeti Yasasının 46. maddesinin son fıkrası hükmüne göre bulunur. Yapının tamamı için Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca ..."nca yayımlanan değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyetleri hesaplarını gösteren listelere göre (yıpranma payı da düşülerek) değer verilir. Bundan sonra zeminle yapı değerleri toplanıp kamulaştırmaya konu edilen bağımsız bölümün tapu kaydında yazılı olan arsa payına oranlanmasıyla o bağımsız bölümün kamulaştırma bedeli tespit edilir. Bilirkişi kurulunca bu esaslara uygun değerlendirme yapılmadan, binanın tamamının değerini arsanın değeriyle toplayıp, çıkan toplamı dava konusu bağımsız bölümün arsa payına bölmek yerine, sadece zemin kat ve sundurmanın değerini arsa değeriyle toplayıp (bu toplam da hatalı olarak 220.147,98 TL yerine 320.147.98 TL bulunmuş ve bu hatalı toplama hükmedilmiştir), çıkan toplamı arsa payına bölmeyerek yanlış hesaplama yapılması ve bilirkişi raporunun denetlenmeyerek hem hesap hem de yöntem hatası yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.