Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6148
Karar No: 2013/16998
Karar Tarihi: 03.06.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/6148 Esas 2013/16998 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2013/6148 E.  ,  2013/16998 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı vekili, davacı işçinin Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan ve kısmi dava ile belirlenen bakiye işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.02.2013 gün ve 2012/39246 Esas, 2013/5249 Karar sayılı kararı ile “Dosya içinde yer alan XX. dönem ve XXI. dönem toplu iş sözleşmelerinde ücret ödenmesi için açık bir tarih öngörülmediği, 36. maddede sadece önceki sözleşmelerle öngörüldüğü ve mutad olan usullere göre ödeme yapılacağının belirtildiği, dosya içinde önceki toplu iş sözleşmelerinin bulunmadığı, Mahkemece işyerinde uygulanmış olan tüm toplu iş sözleşmeleri getirtilmesi, davaya konu isteklerle ilgili açık bir ödeme tarihi kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı belirlenmesi, açık ödeme tarihinin toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırıldığı belirlendiği taktirde, hesaplamaya konu toplu iş sözleşmelerinde önceki sözleşmelere atıflar yapılmış olmakla daha önce saptanan ödeme tarihlerinin istek konusu dönemde de geçerli olduğu kabul edilmesi, ancak bu taktirde hükmün infazında tereddüt olmaması için gerekirse bilirkişiden ek hesap raporu alınmalı ve her bir alacak kaleminin ödenmesi gereken tarih belirlenmek suretiyle mahkeme ilamında açıkça ödenmesi gereken tarihler gösterilerek karar verilmesi, işyerinde uygulanmış olan XX. dönem öncesi toplu iş sözleşmelerinde de açık bir ödeme tarihi belirtilmemişse davaya konu istekler bakımından temyize konu ek dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerektiği, konuyla ilgili olarak eksik incelemeyle karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “bu davanın ek dava olarak açıldığı faiz ve başlangıç tarihinin bir başka deyişle ödeme tarihinin ilk kararda tartışıldığı, bu kararımız oybirliği ile onanmakla herhangi bir noktasında tereddüt kalmadığı, açılan ek davanın miktar artırımına yönelik olduğu bu nedenle tüm noktaları ile onanan ilk karardaki tereddütsüz bölümlere, bozulmasına karar verilen kararımızda değinilmediği, ilk kararın onanmakla ancak şekli hususlarda bozma yapılabileceği esasın herhangi bir diğer noktadan bozulmayacağı, herhangi bir eksik incelemenin söz konusu olmadığı, önceki dönem ..."nin ilk haliyle aynen yazılmasına devam edip belli noktaların değiştirildiği, 36. Maddenin aynen korunduğu, ilk kararımızda değinildiği üzere avansların ayın 15-20 günlerinde ve takip eden ayın 5. gününe kadar ödeme yapıldığı, ayrıca davalının ne zaman ödeme yaptığını pekala bildiği ve gerek muhasebe gerekse banka kayıtlarında bu günlerin ayan beyan açık olduğu, bozma ilamına uyulacak olması halinde bakiye alacak niteliğindeki bu davada tarih belirtildiğinde, asıl dosyalarında tarih olmamakla aralarında farklılıklar oluşabileceği mahkememiz kararındaki "doğduğu tarih" ile 36. Maddedeki "mutad zamanlarda" ibarelerinin birbiri ile çelişmediği, hiç kimsenin " kendi hatasından" faydalanamayacağı, geçen uzun süreçte ve sayısı fazlaca olan ..."inde mutad yazmayan devam eden davalının bundan istifade ile bu konuyu-asıl karar esastan onanmakla temyiz nedeni yapamayacağı asıl kararda yer verilmeyen bozma sebebinin miktar artırımı içeren ek davada bozma konusu
    yapılmasının usul ve yasaya ve Yargıtay uygulamalarına ters olduğu, ek dava yerine ıslah yapılması durumunda asıl dosya tamamen onanmış olacağının ve bu durumun bir eksiklik ve herhangi bir uygunsuzluk oluşturmayacağı dikkate alındığında, bozmanın yerinde olmadığının bir kez daha ortaya çıktığı, ülkemizde işçilerin maaş günlerin genel olarak ayın 1-5 i arasında olduğu da dikkate alındığında son olarak ek dava tarihinden faiz yürütülebileceğine dair bozma beyanının da yerinde olmadığı” gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir.
    Direnme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Dairemizin “Dosya içinde yer alan XX. dönem ve XXI. dönem toplu iş sözleşmelerinde ücret ödenmesi için açık bir tarih öngörülmediği, 36. maddede sadece önceki sözleşmelerle öngörüldüğü ve mutad olan usullere göre ödeme yapılacağının belirtildiği, dosya içinde önceki toplu iş sözleşmelerinin bulunmadığı, Mahkemece işyerinde uygulanmış olan tüm toplu iş sözleşmeleri getirtilmesi, davaya konu isteklerle ilgili açık bir ödeme tarihi kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı belirlenmesi, açık ödeme tarihinin toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırıldığı belirlendiği taktirde, hesaplamaya konu toplu iş sözleşmelerinde önceki sözleşmelere atıflar yapılmış olmakla daha önce saptanan ödeme tarihlerinin istek konusu dönemde de geçerli olduğu kabul edilmesi, ancak bu taktirde hükmün infazında tereddüt olmaması için gerekirse bilirkişiden ek hesap raporu alınmalı ve her bir alacak kaleminin ödenmesi gereken tarih belirlenmek suretiyle mahkeme ilamında açıkça ödenmesi gereken tarihler gösterilerek karar verilmesi, işyerinde uygulanmış olan XX. dönem öncesi toplu iş sözleşmelerinde de açık bir ödeme tarihi belirtilmemişse davaya konu istekler bakımından temyize konu ek dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerektiği, konuyla ilgili olarak eksik incelemeyle karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olup özellikle kararın infazında tereddüt yaşanmaması açısından direnmenin yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 03.06.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi