Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3942
Karar No: 2020/366
Karar Tarihi: 13.01.2020

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3942 Esas 2020/366 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, aracıyla seyir halindeyken bir kişiye çarpmış ve olay sonucunda kişi hayatını kaybetmiştir. Sanık hakkında taksirle öldürme suçundan dava açılmış ve Asliye Ceza Mahkemesi tarafından CMK’nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat kararı verilmiştir. Ancak katılanlar vekili tarafından temyiz edilen karar, Yüksek Sağlık Şurası raporu ve Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulunun kararı nedeniyle bozulmuştur. Sanığın eylemi ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunduğunun tespit edilmesi halinde taksirle öldürme suçundan, bulunmadığı halde ise ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü tesisi gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. CMK’nın 223/2-c maddesi, suçun zamanaşımına uğramış olması ya da ispat koşullarının yeterli olmaması durumunda sanığın beraatine karar verileceğini belirtir. 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi ise, temyiz mahkemesi tarafından verilen kararın, temyiz incelemesi sonucunda kusur bulunduğunun saptanması durumunda, direnme hakkının bulunmadığını belirtir.
12. Ceza Dairesi         2018/3942 E.  ,  2020/366 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : CMK’nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat

    Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay tarihi olan 21.10.2008 günü Sincan İlçe sınırları içerisinde ölene Resul Tosun isimli şahsın sevk ve idaresinde bulundurduğu araç ile çarpmasından dolayı yaralanarak önce Sincan"da bulunan Sağlık Kurumlarına gönderildiği, daha sonra Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkedildiği burada acilde gerekli muayenesiyle birlikte torokalomber grafi çekildiği ancak BT çekilmediği, o tarihte çekilen torokalomber grafide T5 vertebra korpusunda fraktüre ait lineer hatlar olmasına rağmen grafi ve BT"lerin normal olarak değerlendirildiği, acil nöroşirurjikal patoloji düşünülmediği için taburcu edildiği, şikayetleri artan hastanın 26.10.2008 de tekrar acil servise başvurusunda çekilen grafilerde T5 vertebrada fraktür saptandığı, ölümün trafik kazasına bağlı kol, kalça ve omur kemik kırıkları ile birlikte omirilik zedelenmesine bağlı yatalak kalma ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği, hastanın 21.10.2008 günü ilk başvurusunda çekilen grafilerde kırığın saptanmaması nedeniyle hastane bakımını gerektiren bir zamanda hastanın mobilize edilmesi ölümüne trafik kazasıyla birlikte eşlik ettiği olay sebebi ile 10.10.2012’de ATK 1. İhtisas Kurulundan alınan raporda; olay tarihi olan 21.10.2008 tarihine çekilen dosyada mevcut isimsiz, tarihsiz torokalomber direkt grafinin kurul incelenmesinde torakal 5. vertebra omurunda fraktür görülmediği; ancak Ankara Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının 14.06.2010 tarihli raporunda 2 yönlü torokalomber grafisinde T5 vertebra korpusunda fraktüre ait lineer kot- kontür düzensizliği olduğu kayıtlı olduğu, kişiye çekilen başka torokalomber grafiler mevcut ise bunların teminen gönderilmesinin istendiği, ayrıca 26.10.2008 tarihinde preop ve postop çekilen tüm torakal-torokalomber BT, torokal MR ve diğer direkt grafilerin teminen gönderilmesi için geri çevrildiği; Yüksek Sağlık Şurasının 18-19 Eylül 2014 tarihli toplantılarında ise; kişinin ölümünün trafik kazasına bağlı kol, kalça ve omur kemik kırıkları ile birlikte omurilik zedelenmesine bağlı yatalak kalma ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun anlaşıldığı, Ankara Eğitim Araştırma Hastanesine getirilen hastaya yapılan muayenede nörolojik defisit ve radyolojik tetkiklerde fraktür görülmediği, vertebral patoloji saptanmadığı, dosyada mevcut bilirkişi raporunda "o tarihte çekilen torakolomber grafide T5 vertebra korpusunda fraktüre ait lineer hatların tespit edildiği" şeklinde bahsedilen grafilerin heyetçe yapılan incelemesinde herhangi bir kemik patolojisi izlenmediği, nörolojik olarak intakt ve radyolojik olarak patoloji tespit edilmeyen hastada ileri tetkik yapılmasına gerek duyulmamasının tıbben uygun ve etik olduğu, bu itibarla Dr. ...’un eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu ve kusur atfedilmediği anlaşılsa da, Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulunun 10.10.2012 tarihli kararında belirtilen grafi eksiklerinin temini ile sanığın eylemi ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının duraksamaya yol açmayacak şekilde ortaya konulması bakımından dosyanın Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kuruluna gönderilerek buradan rapor alındıktan sonra sonucuna göre sanığın eylemi ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunduğunun tespit edilmesi halinde taksirle öldürme suçundan, kusurlu sanığın eylemi ile ölüm neticesi arasında illiyet bağının bulunmadığının tespiti halinde ise ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü tesisi yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi