4. Hukuk Dairesi 2019/2381 E. , 2019/4616 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 27/04/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalı ... ... yönünden kabulüne dair verilen 24/01/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı temsilcisi ... ile davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 2330 sayılı Kanun’dan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalılar ile dava dışı kişiler arasında yaşanan tartışmayı ayırmak için görevlendirilen dava dışı polis memuru...’in, davalılar tarafından yaralandığını, bu eylemleri nedeniyle davalılar hakkında ceza mahkemesinde kamu davası açıldığını ve yapılan yargılama sonunda davalıların mahkumiyetlerine karar verildiğini, İçişleri Bakanlığı Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından yaralanan polis memuru ...’e nakdi tazminat ödenmesine karar verildiğini, davalıların eylemleri ile idare zararına sebebiyet verdiklerini belirterek oluşan idare zararının rücuen davalılardan tazminini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; davalılar aleyhinde görevli memura direnme suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davalı ... hakkında mahkumiyet kararı verildiği, diğer davalı ...’in dava dışı şahıslar tarafından darp edildiği sırada dava dışı polis memurunun davalı ...’i tuttuğunu, davalı ...’in vücut bütünlüğüne yönelik saldırı eylemini önlemek amacıyla kendisini tutan dava dışı polis memurunu savurarak yere düşürdüğünü, davalı ...’in suç kastı bulunmadığından bu davalı yönünden beraat kararı verildiği, davaya konu zarardan davalı ...’nın sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; davalılar hakkında görevli memura direnme suçundan kamu davası açıldığı, davalı ... hakkında mahkumiyet kararı verildiği, diğer davalı ... yönünden ise suç kastı olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği, dava dışı polis memuru ... ile davalı ...’in ceza yargılaması sırasında alınan ifadelerinde davaya konu yaralanmanın davalı ...’in dava dışı polis memuru ...’i savurarak düşürmesi nedeniyle meydana geldiği anlaşılmaktadır. Şu durumda davalı ...’in davaya konu zarardan sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir.
Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonunun 27/10/2011 günlü ve 2011/0814 sayılı kararından, zararın nakdi tazminat karar tarihindeki en yüksek devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz katı üzerinden, yaralanma derecesine göre hesaplandığı ve buna göre ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa zarar, haksız eylemin meydana geldiği 09/06/2009 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı ...’in sorumluluğu da bu tarihte başladığından tazminatın, haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Olay tarihinden sonra alınmış komisyon karar tarihindeki kıstaslara göre belirlenen tazminatın rücuen tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle, kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalı ...’nın temyiz itirazlarına gelince;
Ceza Mahkemesince, her ne kadar davaya konu edilen olay nedeniyle davalı ... hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de; dava dışı polis memurunun yaralanmasında davalının haksız eylemi bulunmadığı ceza dosyası kapsamı itibariyle sabittir. Şu durumda; davalı ... yönünden davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bu davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacı vekili ile davalı ...’nın diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.