Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13332
Karar No: 2017/5356
Karar Tarihi: 21.06.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13332 Esas 2017/5356 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asıl davacının, davalı şirketten bir araç satın aldığı ve karşılığında peşin olarak 3.000 TL ve toplamda 7.820 TL bedelinde olmak üzere 12 adet senet verdiği belirtilmektedir. Davalı şirketin sözleşmeyi feshettiği fakat peşin ödenen para ile senetleri iade etmediği ve hatta senetleri diğer bir davalı aracılığıyla müvekkili aleyhine icra takibine koyduğu iddia edilmiştir. Asıl davalı-birleşen davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkeme, davalı bankanın keşideci ve diğer lehtarlar arasındaki içi ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine, diğer davalıların ise yapılan usulüne uygun yemin davetine icabet etmedikleri gerekçesiyle davaya konu senetler sebebiyle davacının bu davalılara borçlu olmadığının tespitine ve yine ödenen 3.000 TL paranın bu davalılardan tahsiline karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak da HUMK 427.maddesi ve Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2014 yılı için 1.890,00 TL’dir.
19. Hukuk Dairesi         2016/13332 E.  ,  2017/5356 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davacı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davacı-birleşen davacı vekili, davalılardan ... Oto. Ltd. Şirketinden bir araç satın aldığını, karşılığında peşin olarak 3.000 TL ve toplam 7.820 TL bedelinde olmak üzere 12 adet senet verdiğini, davalı şirketin aralarındaki sözleşmeyi feshettiğini fakat peşin ödenen para ile senetleri iade etmediğini, üstelik senetleri daha sonra davalı şirket yetkilisi olan diğer davalı ... ..."ın ciro ederek davalı ... aracılığıyla müvekkili aleyhine icra takibine koyduğunu ileri sürerek, müvekkilinin sözleşme gereği verilen tüm senetler sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ve ödenen 3.000 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Asıl davalı-birleşen davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı bankanın keşideci ve diğer lehtarlar arasındaki içi ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden asıl ve birleşen davaların reddine, diğer davalıların ise yapılan usulüne uygun yemin davetine icabet etmedikleri gerekçesiyle davaya konu senetler sebebiyle davacının bu davalılara borçlu olmadığının tespitine ve yine ödenen 3000 TL paranın bu davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    1 - 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.890,00 TL’dir.
    Davacı tarafça temyize konu edilen asıl davaya ait miktarın 1.240 TL olması nedeniyle 08.05.2014 tarihli karar davacı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin birleşen dava yönünden yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına,
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz isteminin asıl dava yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerden dolayı birleşen dava yönünden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi