Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5660 Esas 2021/3136 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5660
Karar No: 2021/3136
Karar Tarihi: 28.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5660 Esas 2021/3136 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafın itirazı sonucu Yargıtay tarafından incelenen davada, davacı vekili ortaklığın giderilmesi talebinde bulunmuş ve davalı vekili taşınmaz üzerindeki muhdesatların müvekkiline ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar vermiş, ancak bilirkişi raporu hatalı olduğu için hüküm doğru görülmemiştir. Mahkemenin, oran kurulması konusunda bilirkişiden ek rapor alarak satış bedelinin dağıtılmasında muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerektiği hatırlatılmıştır. Ayrıca, satış memurunun ismen belirtilmemesi de doğru değildir. Sonuç olarak, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm BOZULMUŞTUR.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi ise mahkeme hükümlerinin gerekçesinde, delillerin tartışılmasından sonra, mahkeme tarafından tayin olunan vekalet ücreti ile bilirkişi ve çevirmen harç ve ücretlerinin giderici tarafından ödenmesine ilişkin kararın açıklanması gerektiğini belirtmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2018/5660 E.  ,  2021/3136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06/11/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 793 ada 4 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, taşınmaz üzerindeki muhdesatların müvekkiline ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut uyuşmazlıkta; davalı ... vekili, müvekkilinin 793 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatlarda hak sahibi olduğunu iddia etmiş, diğer paydaş buna itiraz etmemiştir. Mahkemece hükme esas alınan 16/12/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda arz-muhdesat oranının gösterildiği ancak bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazdaki davalıya ait muhdesat değerinin muhdesat ve arz bedeli toplamına oranlanması gerekirken muhdesat bedeli ile davalının tapudaki payına ait arz bedeli toplamının toplam değere oranlanması, doğru olmamıştır. Bilirkişi raporu hatalı olduğu gibi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesine aykırı olarak muhdesata ilişkin mahkemece hüküm de kurulmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, Dairemizin yukarıdaki ilkeleri doğrultusunda oran kurulması konusunda bilirkişiden ek rapor alınarak satış bedelinin dağıtılmasında muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında tüm paydaşlara (ortaklara) dağıtılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; mahkeme kararının infazı için satış memuru görevlendirilmesi gerekli ise de satış memurunun ismen belirtilmesi, doğru değildir.
    Hükmün açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatıranlara iadesine, 28/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.