Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10113
Karar No: 2017/28339

Silahla tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/10113 Esas 2017/28339 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2015/10113 E.  ,  2017/28339 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Silahla tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın temyiz dilekçesi içeriğinden temyiz talebinin silahlı tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olduğunun kabulüyle, 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan kamu davası açıldığı halde, bu suçla ilgili olarak hüküm kurulmamışsa da, mahallinde zamanaşımı içerisinde bir karar verilmesi mümkün görülerek, ve ayrıca sanık hakkında hüküm kurulduktan sonra, dosyanın yeniden ele alınamayacağı belirlenerek, 02/01/2017 tarihli ek karar yok hükmünde kabul edilerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)Sanık hakkında asıl karar olan kısa karar ile gerekçeli karar arasında, hüküm fıkralarında farklılık oluşturularak çelişkiye düşülmesi,
    2)Husumet bulunan tarafların olay günü karşılaştıkları ve aralarında meydana gelen kavga sonrasında sanığın evden ekmek bıçağını alıp tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2017 tarihinde bozmada oybirliği, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasında oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY GEREKÇESİ


    Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu;
    Hükmün esasını oluşturan kısa kararda TCK’nın 106/2-a maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 43. maddesi gereğince cezasında artırım yapılarak 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 62. maddesi gereğince cezasından indirim yapılarak sanığın 2 yıl 1 ay karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın TCK’nın 53/1. maddesi uyarınca mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar a-b-c-d. maddelerinde sayılan haklardan yoksun bırakılmasına, sanık hakkında hükmedilen netice hürriyeti bağlayıcı ceza miktarına göre TCK’nın 50, 51 ve CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ve sanık hakkında başka suçlardan düşme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da karar verildiğinden, yasa yolu bildiriminde de hapis cezası yönünden temyiz yolunun açık olduğu belirtilmek suretiyle sanığın yokluğunda karar verilmiştir.
    Gerekçeli kararda da; kısa kararda sanık hakkında silahla tehdit eylemi nedeniyle TCK’nın 62. maddesinin uygulanması sırasında 2 yıl 1 ay karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği yazılmış ise de, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığı, sanığın 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilmiştir.
    Gerekçeli kararın sanığa tebliği üzerine de, sanık hapis cezasını temyiz etmiştir.
    Hükmün esasını oluşturan kısa kararda 2 yıl 1 ay karşılığı adli para cezasına, gerekçeli kararda da 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki olduğundan, bu konudaki Dairemiz bozmasına katılıyoruz.
    Ancak;
    Dairemizin sayın çoğunluğunun hükmün BOZULMASINDAN sonra, sanık hakkında yeniden hüküm kurulurken CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına ilişkin görüşüne katılmıyoruz.
    1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326. maddesinin 4. fıkrası; “Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş cezadan daha ağır olamaz.” biçimindedir.
    Somut olayda, sanık hakkındaki kısa kararda cezanın TCK’nın 106/2-a maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası olarak tayin edilmesi, TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasıyla da 2 yıl 6 ay hapis cezası olduğunun belirtilmesi, TCK’nın 62. maddesinin tatbiki sırasında da ceza miktarı doğru olarak 2 yıl 1 ay belirlendiği halde, hapis cezası yerine, adli para cezası ile cezalandırılmasına şeklinde yazılmasıyla oluşan bu hatanın, CMUK’nın 326. maddesinin son fıkrası uyarınca “cezayı aleyhe değiştirmeme” ilkesi kapsamında kalmadığı görüşündeyiz.
    Şöyle ki;
    Yerel Mahkemenin, hükmün esasını oluşturan kısa kararında, sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin tatbiki ile “2 yıl 1 ay karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde yazılmasından sonra “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ve netice hürriyeti bağlayıcı ceza miktarına göre sanık hakkında TCK’nın 50, 51 ve CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” da karar vermek suretiyle, gerçek iradesinin sanığın 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırmak olduğu, adli para cezasının yazım hatası olduğu, bu nedenle de bu yanılgının “cezayı aleyhe değiştirmeme” kuralı kapsamında olmadığı düşüncesindeyiz.
    Açıkladığımız nedenlerle, Dairemiz çoğunluğunun sanık hakkındaki hükmün BOZULMASINDAN sonra CMUK’nın 326/son maddesi gözetilerek adli para cezasına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin görüşüne katılmıyoruz. 18.12.2017






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi