19. Hukuk Dairesi 2016/9748 E. , 2017/5353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R -
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, davalı ... tarafından ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/2362 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, takibe yetki yönünden itiraz üzerine ... İcra Mahkemesince yetkisizlik kararı verildiğini, ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/883 Esas sayılı dosyası ile yeniden ödeme emri gönderildiğini, ... İcra Müdürlüğü dosyasının içindeki takibe dayanak çek ile ... İcra Müdürlüğü dosyasındaki takibe dayanak yapılan çekin tahrif edilerek diğer davalı ... cirosu ile davalı ...’ya devredilmiş gibi ilave yapıldığını, daha sonra asıl dava davalısı ...’a takip dosyasındaki alacağın temlik edildiğini, kooperatiflerin üçüncü kişilerden ancak genel kurul kararı ile borç alabileceğini, böyle bir kararın olmadığını, çekin kooperatif yöneticileri tarafından keşide edilmediğini belirterek, takibe konu çek nedeniyle müvekkili kooperatifin borçlu olmadığının tespitine ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava davalısı ..., davacı kooperatifin bu iddiaları temlik alan olarak kendisine ileri süremeyeceğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davalı ... vekili, müvekkilinin alacağı ...’a temlik ettiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davalı ... yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece, 05/06/2014 tarih, 2012/192-2014/242 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı – birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 02/03/2015 tarih, 2014/15604-2015/2833 Esas ve Karar sayılı bozma ilamı ile, "Asıl dava ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/72 Esas sayılı dava dosyasının birleştirildiği görülmüş, ancak hükümde birleştirilen davanın davalısı gösterilmediği gibi birleştirilen dava yönünden hüküm kurulmadığı da saptanmıştır. Birleşen davalar bağımsızlığını koruduğundan hem asıl dava, hem de birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davaya konu çekin koopeatifin muhasebe kayıtlarında yer almadığı, çek nedeniyle kooperatifin mal varlığında herhangi bir artış veya bir hizmet ya da mal alımının söz konusu olmadığı, kooperatifin gene kurul kararı olmadan özel kişilerden borç alabileceğine veya alınan borcu kabul anlamına gelebilecek herhangi bir eylem veya işleminin de bulunmadığı, davalılar ... ve..."in ceza dosyasındaki beyanlarında çeki kooperatiften bir alacak karşılığı almadıklarını beyan ettikleri gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif tarafından hamiline düzenlenen çek nedeniyle borçlu olunmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. Davaya konu çekin 07.07.2009 tarihinde hamiline düzenlendiği, çek üzerine keşide tarihi olarak 20.10.2009 tarihinin atıldığı, çek üzerindeki imzaların çekin düzenlendiği 07.07.2009 tarihi itibariyle kooperatif temsilcisi yetkili 2 kişi tarafından atıldığı, kooperatif ana sözleşmesi ve 1163 sayılı Kooperatifler Yasası uyarınca çekin kooperatif yönünden bağlayıcı olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu çek, davalı ... tarafından bankaya ibraz edilmiş ve karşılıksız olması sebebiyle kooperatif aleyhine anılan davalı tarafından icra takibi başlatılmıştır. İcra takibi aşamasında ve henüz menfi tespit davası açılmadan önce alacak, davalı ... tarafından diğer davalı ..."a temlik edilmiştir. Buna göre artık bu davada ..."nın temlik nedeniyle taraf sıfatı kalmamıştır. Çekin bankaya ibrazından sonra ciro sırasına yine davalılardan ... isminin yazıldığı tarafların beyanlarından ve çek fotokopisinden anlaşılmaktadır. Somut olayda, davaya konu çek kambiyo vasfında olduğundan ve kooperatif yetkilileri tarafından usulüne uygun imzalanıp imzalar da inkar edilmediğinden davacı kooperatifin menfi tespit istemi kanıtlanamamıştır. Mahkemece, davalı ... hakkında temlik nedeniyle pasif dava ehliyeti kalmadığından esasa yönelik kabul kararı verilmesi ve temlik alan ... yönünden de esastan kabul kararı verilmesi ayrıca birleşen davaların bağımsızlıklarını korumaları sebebiyle her dava için ayrı ayrı hüküm tesis edilmemesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.