Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/8452 Esas 2018/3567 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8452
Karar No: 2018/3567
Karar Tarihi: 06.06.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/8452 Esas 2018/3567 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, davalılarla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını ancak tapuda devrin yapılmadığını ve yüklenicinin dava konusu taşınmazın arsa sahiplerine ait olan hissini muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir. Asıl dava yönünden 61,400 TL tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte murisin terekesinden alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararına davacı vekili temyiz etmiştir. Kararda, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca taşınmaz alan üçüncü kişinin işlemi alacağın temliki hükümlerine göre geçerli olduğu belirtilerek, yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirip getirmediğinin araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, dava konusu taşınmaz edinmesinde iyiniyetli olup olmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Kararda, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve Medeni Kanunun ilgili hükümleri yer almaktadır.
23. Hukuk Dairesi         2015/8452 E.  ,  2018/3567 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tüketici kanunu kararından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalıların ........2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını,yüklenicinin yapmış olduğu inşaattaki ... nolu daireyi müvekkiline sattığını, ancak tapuda devrinin yapılmadığını ve yüklenicinin dava konusu taşınmazın arsa sahiplerine ait olan .../... hissini muvazaalı olarak davalı ..."a devrettiğini geri kalan kısmının ise davalı yüklenicide kaldığını ileri sürerek,asıl dava yönünden davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde davacı tarafından ödenen 61.400,00 TL satış bedelinin davalı ..."ten faizi ile birlikte tahsilini, birleşen dava yönünden ise davalı ...’ın adına kayıtlı .../... hissesinin iptali ile davacı adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre ; davacı ile davalı yüklenici arasında yapılan protokole dayanarak davacının tapuya kayıtlı taşınmazların intikalini talep edemeyeceği, ancak ödediği bedeli sözleşmeyi yaptığı yükleniciden talep edebileceği, sözleşme dışı diğer tapu maliklerinden bir hak talep etmesi olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, asıl dava yönünden 61,400 TL tutarın, dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte murisin terekesinden alınarak davacıya verilmesine,diğer davalılar yönünden davanın reddine, birleşen dava yönünden açılan davanın da reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık yükleniciyle yapılan sözleşmeden kaynaklanan istemin arsa sahiplerine karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca harici satışla yükleniciden taşınmaz alan üçüncü kişinin işlemi alacağın temliki hükümlerine göre yazılı olmak koşulu ile geçerlidir. Ancak davacının bu talepte bulunabilmesi için yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirmesi gerekir. Bu durumda yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirip getirmediğinin araştırılması gerekecektir.
    Somut olayda asıl davada davalı arsa sahiplerinin yüklenicinin sözleşmeye göre edimlerini yerine getirmediğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir itiraz bulunmadığı anlaşılmakta ise de; birleşen dosya davalısı ...’nin dava konusu taşınmaz edinmesinde iyiniyetli olup olmadığının araştırılması gerekir. Bu husus üzerinde yeterince durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.