Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/5108 Esas 2014/5986 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5108
Karar No: 2014/5986
Karar Tarihi: 17.03.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/5108 Esas 2014/5986 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/5108 E.  ,  2014/5986 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibinde, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Hak sahibi davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, davaya konu asıl alacak tutarının %40"ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür.
    İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, asıl alacak niteliğindeki yersiz ödenen ve hüküm altına alınan aylığın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden davalı borçlunun, davacı alacaklı Kurum
    yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının %40’ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin tümden reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir..
    Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hükme yeni bend eklenerek "hüküm altına alınan 7.382,60 TL asıl alacak tutarı üzerinden %40 oranına göre hesaplanacak icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kurum"a verilmesine" sözlerinin yazılmasına, gerekçeli kararında bu şekilde düzeltilmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.