Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/265 Esas 2013/16949 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/265
Karar No: 2013/16949
Karar Tarihi: 03.06.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/265 Esas 2013/16949 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2011/265 E.  ,  2013/16949 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının davalı kurumda sözleşmeli personel olarak göreve başladığını, daha sonra kadro alıp 657 sayılı yasaya göre memur olduğunu, halen çalışmasına devam ettiğini, sözleşmeli personel olarak geçen hizmetinin 1475 sayılı yasaya göre işçilikte geçtiğini, Yargıtay Hukuk Kurulunun 25.04.2001 tarih E. 2001/9-385 , K, 2001/403 sayılı kararı ile de kabul edildiğini iddia ederek, sözleşmeli dönemde geçen süre için üyesi olduğu ve işyerinde uygulanan ... hükümleri uyarınca ücret farkları, sosyal haklar ve yardımlar, ikramiye, hizmet zammı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı, davacı ile kurum arasında hizmet akdi mevcut olmadığından ve davacı işçi statüsünde çalışan personel olmayıp, 506 sayılı yasanın 123. maddesine göre sözleşmeli personel olarak çalıştırıldığından, işçi personele tanınan haklardan yararlandırılmasının mümkün bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, emsal HGK ve Dairemiz uygulaması nedeni ile sözleşmeli dönemde davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı kabul edilerek, o dönemde yapılan fazla mesai çalışmaları karşılığı hesaplanan ücret alacakları ile ... den doğan ücret alacakları, sosyal yardımlar, ikramiye ve diğer alacaklara karar verilmesini istemiş ; Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    1- Davacı temyizi açısında ;
    Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.’un 426/A maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.’un 426/A maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
    Dosya içeriğine göre davacı vekili tarafından temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile 1.430,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı HMK.’un geçici 3/1 maddesi yollaması ile HUMK.’un 426/A, 432 maddeleri, uyarınca REDDİNE ;


    2. Davalı vekilinin temyizine gelince;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.