19. Hukuk Dairesi 2016/8882 E. , 2017/5352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma sonrası ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemece verilen direnme kararının davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi sonucu Hukuk Genel Kurulu"nun işin esası yönünden bir inceleme yapılmak üzere dosyayı Dairemize göndermesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile akaryakıt bayilik sözleşmesi yaptığını, diğer davalının da taahhütname vererek davalı şirkete kefil olduğunu, Rekabet Kurulu tebliğleri uyarınca taraflar arasındaki sözleşmeler 18.09.2010" da sona ereceğinden tarafların 14.09.2010 tarihinden önceki tüm sözleşmeleri sonlandırarak yeni bayilik ve intifa sözleşmeleri imzaladıklarını, ayrıca ... otomasyon sözleşmesi de imzalayarak davalı şirkete sabit yatırımlar yapıldığını, ancak davalının yeni sözleşmelere rağmen bayilik sözleşmesini süresinden önce feshettiğini, sözleşmelere göre müvekkilince tahsis edilen menkul malların ve yapılan sabit yatırımların bedelinin tazmininin gerektiğini, müvekkilinin sabit kıymet satış faturasını ve bayilik otomasyon sisteminin demonte edilmesi hizmet bedeline dair faturayı ve sabit kıymetlerin hangileri olduğunu davalıya göndermesine rağmen halen alacaklarının ödenmediğini belirterek, toplam 9.224,93-TL alacaklarının fatura tarihlerinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi, davacı şirketin kendilerine yatırım yapmadığını, iskonto oranını düşük tuttuğunu, haksız rekabet yarattığını, şimdi de 20 yıl önce verilmiş ve bu süre boyunca kullanılmış olan malzemelerin sıfır bedelinin istendiğini, davacı şirket yetkililerinin ...a gelerek tüm malzemeleri söküp aldığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı şirketin başka firma ile anlaşması sonucu sabit kıymetlerin ve diğer menkullerin kullanılması ve bundan bir fayda sağlanmasının mümkün olmadığı, yeni şirketin kendi araç ve gereçlerinin kullanılmasını isteyeceği, davacı tarafından bedel istenen hususların sözleşme süresince ve sözleşme gereği yapılan yatırım olup sözleşme sona erdiğinde iktisadi bir değer ifade etmeyeceği, davacının malzemeleri söküp teslim alabilecekken bunu yapmayıp bedel talep etmesinin yerinde olmadığı belirtilerek, yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 11/04/2013 tarih, 2012/239-2013/56 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 07/01/2014 tarih, 2013/16878-2014/665 Esas ve Karar sayılı bozma ilamı ile, " Taraflar arasındaki 14.08.2010 tarihli "protokol" başlıklı sözleşmenin 8. maddesinde "...Bayilik sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde bayi, kendisine ariyeten verilmiş malları normal kullanımdan doğan yıpranmalar dışında, sağlam ve çalışır vaziyette ..." ya iade edecektir. Şu kadar ki, bu halde ... dilerse ariyet malzeme ve teçhizatın tamamını veya bir kısmını, bu malların kendisine fatura bedelinden, malların bayi tarafından kullanıldığı fiili yıpranma payını düşmek suretiyle tespit edeceği bedel üzerinden bayiye fatura etmek hakkına sahiptir." hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmesinde anılan sözleşme hükmü değerlendirilerek, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararı üzerine önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu"nun 18/11/2015 Tarih, 2015/1762-2015/1664 Esas ve Karar sayılı ilamı ile, mahkemenin yeni gerekçeye dayanarak verdiği kararın usul hukukuna göre direnme kararı olmadığı gerekçesiyle temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Dairemize gönderilmiştir.
Taraflar arasındaki 14.08.2010 tarihli "protokol" başlıklı sözleşmenin 8. maddesinde "...Bayilik sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde bayi, kendisine ariyeten verilmiş malları normal kullanımdan doğan yıpranmalar dışında, sağlam ve çalışır vaziyette ..."yana iade edecektir. Şu kadar ki, bu halde ... dilerse ariyet malzeme ve teçhizatın tamamını veya bir kısmını, bu malların kendisine fatura bedelinden, malların bayi tarafından kullanıldığı fiili yıpranma payını düşmek suretiyle tespit edeceği bedel üzerinden bayiye fatura etmek hakkına sahiptir." hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmesinde anılan sözleşme hükmü değerlendirilerek, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, taraflarca ileri sürülmeyen sözleşmenin geçersizliği konusunda mahkemece genel işlem şartlarının yokluğu nedeniyle sözleşme hükmünün geçersizliği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.